SANTİMETRELİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SANTİMETRELİK harflerini içeren 7 harfli 174 kelime bulunuyor. 7 harfli SANTİMETRELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASİMİLE9, AMETİST9, AKSETME9, ESKİTME9, ESİRMEK9, ESRİMEK9, ESTİRME9, ESRİTME9, EKSİLME9, EKSTREM9, İSLENME9, İSLEMEK9, İSKEMLE9, İRTİSAM9, İSMETLİ9, İSTETME9, İSTENME9, İSTEMLİ9, İSTEMEK9, İSTİMNA9, İSTİMAL9, İLTİMAS9, İMTİSAL9, KİMESNE9, KALSEMİ9, KALEMİS9, KESİNME9, KESİLME9, MATRİKS9, MASKELİ9, METALSİ9, MESTANE9, MESLEKİ9, RESİMLİ9, SİTEMLİ9, SİMETRİ9, SİLİNME9, SALİMEN9, SERİLME9, SERAMİK9, SEMERLİ9, SEMİNER9, SEMİTİK9, SEKİTME9, SELAMET9, TEMSİLİ9, ARİTMİK8, ARSENİK8, ASRİLİK8, AMİRLİK8, ERSELİK8, ERİTMEK8, ESATİRİ8, ESENLİK8, ESİRLİK8, ERİNMEK8, ERİSTİK8, ESTETİK8, ETTİRME8, EKSİLEN8, EKSİLTİ8, EMİRLİK8, EMEKTAR8, ELASTİK8, EKTİRME8, ELİMİNE8, İSKELET8, İSTİARE8, İSTİANE8, İSTERİK8, İSTEKLİ8, İNTİKAM8, İNLETME8, İRKİLME8, İRANİST8, İTTİSAL8, İTTİRME8, İTLENME8, İTİLMEK8, İNLEMEK8, İSTİNAT8, İSTİKRA8, İNKİSAR8, İKTİSAT8, İKİLEME8, İLENMEK8, İNİLMEK8, İLETMEK8, İMRENTİ8, İLTİSAK8, KİREMİT8, KRETASE8, KRİSTAL8, KAMİLEN8, KALİNİS8, KEMERLİ8, KENTSEL8, KESİRLİ8, KESTANE8, KESİNTİ8, KERAMET8, KATETME8, LİMİTET8, LASKİNE8, MİNKALE8, MİNERAL8, MİLİTAN8, MARTİNİ8, METANET8, METALİK8, MERTLİK8, METELİK8, METİLEN8, METİLİK8, MELİNİT8, MELANİT8, MELANET8, MELAİKE8, NİKELSİ8, NİTEKİM8, NARTEKS8, RESİTAL8, REİSLİK8, REALİST8, SİRKELİ8, SİRTAKİ8, SİNARİT8, SİLİKAT8, STEARİK8, STEARİN8, STERLİN8, SATİRİK8, SERTLİK8, SERETAN8, SERENAT8, SENELİK8, SENETLİ8, SELİNTİ8, SELATİN8, SELANİK8, TİTREME8, TEMİNAT8, TESİRLİ8, TERSLİK8, TERSİNE8, TERSANE8, TRANSİT8, TEMATİK8, TEKSTİL8, ANTERİT7, ANTETLİ7, ATLETİK7, AKTİNİT7, ENTRİKA7, ERİNLİK7, EKLENTİ7, İNTİKAL7, İKTİRAN7, İLETKEN7, KLARNET7, KANTİTE7, KENETLİ7, KERATİN7, LATERİT7, NİTELİK7, NERİTİK7, RİNTLİK7, REALİTE7, TENTELİ7, TERİLEN7, TRAKEİT7, TELKARİ7, TELATİN7, TEKERLİ7

ANTETLİ

[sıfat]

  • Başlıklı

ATLETİK (Kelime Kökeni: Fransızca athlétique)

[sıfat]

  • Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi

[spor]

  • Atletleri ilgilendiren

    Atletik oyunlar.

AKTİNİT (Kelime Kökeni: Fransızca actinite)

[isim]

[kimya]

  • Aktinyum, toryum, protaktinyum, tulyum, plütonyum, amerikyum, küriyum ve berkelyum radyoaktif elementlerinin ortak adı

ENTRİKA (Kelime Kökeni: Fransızca intrigue)

[isim]

  • Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, desise, hile, dek (II)

    Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entrika çevirmek
  • entrikaya kurban gitmek

ERİNLİK

[isim]

  • Erin olma durumu, büluğ

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)

[isim]

  • Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
  • Anlama, kavrama

    Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. - Haldun Taner

  • Miras olarak babadan çocuğuna kalma

[fizik]

  • Öteleme

[ruh bilimi]

  • Geçişim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikal etmek

Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi

İKTİRAN (Kelime Kökeni: Arapça iḳtirān)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaklaşma
  • Bir yere ulaşma, erişme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iktiran etmek

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)

[isim]

[müzik]

  • Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

    Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet

KANTİTE (Kelime Kökeni: Fransızca quantité)

[isim]

  • Nicelik

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

KERATİN (Kelime Kökeni: Fransızca kératine)

[isim]

[anatomi]

  • Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde

LATERİT (Kelime Kökeni: Fransızca latérite)

[isim]

[jeoloji]

  • Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı veya kahverengiye çalan kırmızı renkli, demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak

NİTELİK

[isim]

  • Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

    Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

  • Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

  • Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet