[nesnesiz]

• Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek

  Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu

• Gibi gelmek, farz etmek

  Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı. - Peyami Safa

• Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek

  Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı. - Attila İlhan

[-den]

• Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek

  Bir iskele kuşu gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım. - Ercüment Ekrem Talu

[nesnesiz]

• Anımsama durumuna konu olmak, hatırlanmak

  Asıl söylenecekler hep sonradan anımsanır. - Behçet Necatigil

[nesnesiz]

• Umursama durumuna konu olmak

[nesnesiz]

• Ayrımsama işine konu olmak

[nesnesiz]

• Azımsama işine konu olmak

  Bu yaklaşım çoğu zaman daha uygundur ama sözünü ettiğimiz uğraşa değer adaylar da azımsanmayacak kadar çoktur. - Reha Mağden

[nesnesiz]

• Aşağısama işine konu olmak