[isim]

• Anne olma durumu

  Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

• Anne olma duygusu

• Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın

• Anaca davranış

[halk ağzında]

• Üvey ana

  Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

• analık etmek
• analık fenalık

[sıfat]

• Anıyla ilgili, anıya ait

  Onlara göre yaşlı yazarların anısal birikimi daha fazlaydı.

[isim]

• İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri

[sıfat]

• Anı özelliği taşıyan

[zarf]

[eskimiş]

• Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde

  Anasıl asker ve erkek bir kavim olmadıkları için askerliğin şanından hiçbir zaman nasipleri yoktur. - Yahya Kemal Beyatlı

[sıfat]

• Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

  İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

• Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

[alay yollu]

• Uyanık geçinen

  Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

• akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
• akıllı geçinmek
• akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
• akıllım
• akıllı olmak

[sıfat]

• Kasası olan

[sıfat]

• Kına ile boyanmış olan

• Kınanın renginde veya kızıl renkte olan

  Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay

[isim]

• Yapıncak(II)

[sıfat]

• Saka hastalığına tutulmuş

  İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu. - Refik Halit Karay

[sıfat]

• Bir kökene dayanan, kökenli

  İngiliz asıllı genç.

[sıfat]

• Askısı olan

  Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

[sıfat]

• Adağı olan, adak adamış olan

[isim]

[halk ağzında]

• Nişanlı

[isim]

• Bingöl iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[bitki bilimi]

• Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)

[isim]

• İnsan taşıyacak biçimde yapılmış, kürekle yürütülen deniz teknesi

  Annesiyle bir sandala binip karşıya geçtiler. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Sandalet

[isim]

• Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, makbuz

[sıfat]

[halk ağzında]

• Anasına düşkün (çocuk)

[isim]

• Annelere sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz

  Ama işin aslını öğrenince güldü, okşadı anacığının buruşuk yanaklarını. - Nazım Hikmet