SANAYİLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SANAYİLEŞTİRMEK harflerini içeren 7 harfli 320 kelime bulunuyor. 7 harfli SANAYİLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEMSİYE₁₄, ESNEYİŞ₁₃, EYTİŞİM₁₃, İSTEYİŞ₁₃, İŞLEYİM₁₃, SİTAYİŞ₁₃, ŞAYESTE₁₃, YETİŞME₁₃, YETİŞİM₁₃, YEMİŞEN₁₃, YEMİŞLİ₁₃, YENİŞME₁₃, EKŞİMSİ₁₂, İSTEŞME₁₂, İNLEYİŞ₁₂, İŞTİYAK₁₂, KESİŞME₁₂, ŞEYTANİ₁₂, ŞENKAYA₁₂, ŞENİYET₁₂, ŞİKAYET₁₂, ŞİTAİYE₁₂, ŞANTİYE₁₂, YETİŞEK₁₂, YEŞERTİ₁₂, YEKİNİŞ₁₂, YENİLİŞ₁₂, AŞERMEK₁₁, ATEŞKES₁₁, ERİŞMEK₁₁, EYLEMSİ₁₁, EŞİNMEK₁₁, EŞİLMEK₁₁, EŞTİRME₁₁, EKSİLİŞ₁₁, EKŞİTME₁₁, İTLEŞME₁₁, İTİŞMEK₁₁, İYİMSER₁₁, İŞETMEK₁₁, İŞİTMEK₁₁, İŞLETME₁₁, İŞLENME₁₁, İŞLEMEK₁₁, İŞİTSEL₁₁, İLİŞMEK₁₁, İMRENİŞ₁₁, KİŞİSEL₁₁, KİŞNEME₁₁, KEMİRİŞ₁₁, KESİŞEN₁₁, KESİLİŞ₁₁, MAREŞAL₁₁, MANİŞKA₁₁, MEŞELİK₁₁, MERSİYE₁₁, MENŞELİ₁₁, NİŞASTA₁₁, SERİLİŞ₁₁, SERMAYE₁₁, ŞİKESTE₁₁, ŞİİRSEL₁₁, ŞEMATİK₁₁, ŞEKERİM₁₁, TESMİYE₁₁, TAŞEMEN₁₁, YENİMSİ₁₁, YASEMİN₁₁, AŞİKARE₁₀, ATEŞLİK₁₀, ANARŞİK₁₀, AMİYANE₁₀, AMELİYE₁₀, ERİŞKİN₁₀, EYİTMEK₁₀, EYNESİL₁₀, EŞKİNLİ₁₀, EŞKENAR₁₀, EŞİTLİK₁₀, EŞLENİK₁₀, EMNİYET₁₀, İRSİYET₁₀, İNSİYAK₁₀, İNTİŞAR₁₀, İŞTİRAK₁₀, İŞLENTİ₁₀, İNİSYAL₁₀, İLİŞKEN₁₀, İMANİYE₁₀, KİYASET₁₀, KAMELYA₁₀, KEMİYET₁₀, KASİYER₁₀, KAYSERİ₁₀, MİRALAY₁₀, MALİYET₁₀, MERİYET₁₀, NİSAİYE₁₀, RİYASET₁₀, RENKTAŞ₁₀, RAŞİTİK₁₀, SİRAYET₁₀, SİYAKAT₁₀, SİYATİK₁₀, SİYENİT₁₀, SEYELAN₁₀, SEYLANİ₁₀, ŞERİTLİ₁₀, ŞAİRLİK₁₀, ŞAİRANE₁₀, ŞEKERLİ₁₀, TENEŞİR₁₀, TEMRİYE₁₀, TERMİYE₁₀, YETİRME₁₀, YETİNME₁₀, YERMELİ₁₀, YEMİNLİ₁₀, YEMENLİ₁₀, YEMEKLİ₁₀, YEKİNME₁₀, YERİNME₁₀, YERİLME₁₀, YENİLME₁₀, YİTİRME₁₀, ARAKİYE₉, ASİMİLE₉, AKSETME₉, AKLİYAT₉, ESKİTME₉, ESİRMEK₉, ESRİMEK₉, ESTİRME₉, ESRİTME₉, ETYARAN₉, EKSİLME₉, EKSTREM₉, İSLENME₉, İSLEMEK₉, İSKEMLE₉, İRTİSAM₉, İSMETLİ₉, İSTENME₉, İSTEMLİ₉, İSTEMEK₉, İTALYAN₉, İSTİMNA₉, İSTİMAL₉, İLTİMAS₉, İMTİSAL₉, KLASMAN₉, KİMESNE₉, KALSEMİ₉, KALEMİS₉, KESİNME₉, KESİLME₉, KATİYEN₉, LİYAKAT₉, LAMAİST₉, MATRİKS₉, MASTİKA₉, MASKELİ₉, METALSİ₉, MESTANE₉, MESLEKİ₉, NİYETLİ₉, NAKLİYE₉, RESİMLİ₉, RANTİYE₉, SİTEMLİ₉, SİMETRİ₉, SİLİNME₉, SALNAME₉, SALİMEN₉, SAKAMET₉, SERİLME₉, SERAMİK₉, SEMERLİ₉, SEMİNER₉, SEMİTİK₉, SEKİTME₉, SELAMET₉, TİRYAKİ₉, TENKİYE₉, TEMSİLİ₉, TAYİNLİ₉, YETKİLİ₉, YETKELİ₉, YETERLİ₉, YERİNEL₉, YENİLİK₉, ARİTMİK₈, ARSENİK₈, ASKARİT₈, ASRİLİK₈, ALİMANE₈, ANALİST₈, AMİRLİK₈, AMİRANE₈, AMERİKA₈, ERSELİK₈, ERİTMEK₈, ESATİRİ₈, ESENLİK₈, ESİRLİK₈, ERİNMEK₈, ERİSTİK₈, EKSİLEN₈, EKSİLTİ₈, EMİRLİK₈, EMEKTAR₈, ELASTİK₈, EKTİRME₈, ELİMİNE₈, İSKELET₈, İSTİARE₈, İSTİANE₈, İSTERİK₈, İSTEKLİ₈, İNTİKAM₈, İNLETME₈, İRKİLME₈, İRANİST₈, İTLENME₈, İTİLMEK₈, İNLEMEK₈, İSTİKRA₈, İNKİSAR₈, İKİLEME₈, İLENMEK₈, İNAKSAL₈, İNİLMEK₈, İLETMEK₈, İMRENTİ₈, İLTİSAK₈, KİREMİT₈, KRETASE₈, KRİSTAL₈, KAMİLEN₈, KALİNİS₈, KALAMİN₈, KALAMİT₈, KEMERLİ₈, KENTSEL₈, KESİRLİ₈, KESTANE₈, KESİNTİ₈, KERAMET₈, KATLİAM₈, LAMEKAN₈, LASKİNE₈, MİNKALE₈, MİNERAL₈, MİLİTAN₈, MARİNAT₈, MARTİNİ₈, MALAKİT₈, METALİK₈, MERTLİK₈, METELİK₈, METİLEN₈, METİLİK₈, MELİNİT₈, MELANİT₈, MELANET₈, MELAİKE₈, NİKELSİ₈, NİTEKİM₈, NARTEKS₈, RESİTAL₈, REİSLİK₈, REALİST₈, SAATLİK₈, SİRKELİ₈, SİRTAKİ₈, SİNARİT₈, SİLİKAT₈, SİKALAR₈, STEARİK₈, STEARİN₈, STERLİN₈, SANTRAL₈, SANTİAR₈, SATİRİK₈, SAKARİN₈, SERTLİK₈, SERETAN₈, SERENAT₈, SENELİK₈, SENETLİ₈, SELİNTİ₈, SELATİN₈, SELANİK₈, TESİRLİ₈, TERSLİK₈, TERSİNE₈, TERSANE₈, TALİMAR₈, ATERİNA₇, AKİLANE₇, ENTRİKA₇, ERİNLİK₇, EKLENTİ₇, İNTİKAL₇, İKTİRAN₇, İLETKEN₇, KLARNET₇, KANALET₇, KENETLİ₇, KERATİN₇, KARTELA₇, LATERNA₇, NİTELİK₇, NERİTİK₇, NALEKAR₇, RİNTLİK₇, REALİTE₇, TERİLEN₇, TELKARİ₇, TEKERLİ₇

ATERİNA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

Gümüş balığı

AKİLANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil + Farsça -āne)

[zarf]

[eskimiş]

Akıllıca

ENTRİKA (Kelime Kökeni: Fransızca intrigue)

[isim]

Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, desise, hile, dek (II)
Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

entrika çevirmek
entrikaya kurban gitmek

ERİNLİK

[isim]

Erin olma durumu, büluğ

EKLENTİ

[isim]

Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)

[isim]

Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş

Anlama, kavrama
Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. - Haldun Taner

Miras olarak babadan çocuğuna kalma

[fizik]

Öteleme

[ruh bilimi]

Geçişim

Ata Sözleri ve Deyimler

intikal etmek

Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi

İKTİRAN (Kelime Kökeni: Arapça iḳtirān)

[isim]

[eskimiş]

Yaklaşma

Bir yere ulaşma, erişme

Ata Sözleri ve Deyimler

iktiran etmek

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı

Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)

[isim]

[müzik]

Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı
Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet

KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)

[isim]

Küçük kanal

KENETLİ

[sıfat]

Kenedi olan

Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan
İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

KERATİN (Kelime Kökeni: Fransızca kératine)

[isim]

[anatomi]

Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde

KARTELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cartella)

[isim]

Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart

Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste

[tiyatro]

Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

LATERNA (Kelime Kökeni: İtalyanca lanterna)

[isim]

[müzik]

Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir org türü
Apaşlardan biri laternayı çalıyor. - Necip Fazıl Kısakürek

NİTELİK

[isim]

Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet
Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet