SALTÇILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SALTÇILIK harflerini içeren 5 harfli 43 kelime bulunuyor. 5 harfli SALTÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇIKIT10, ÇIKTI10, KILIÇ10, SIKÇA10, SAÇLI10, SAÇIK10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇITAK9, ÇATIK9, ÇATKI9, ÇALTI9, ÇAKIL9, ÇALIK9, ÇALKI9, KAÇLI9, KALIÇ9, LAKÇI9, TIKAÇ9, TAÇLI9, ASILI8, ISLIK8, KISIT8, SIKIT8, ASLIK7, ASKLI7, ATILI7, ISLAK7, ISKAT7, KASIT7, KASLI7, KILLI7, SALLI7, SALIK7, SAKLI7, SAKIT7, ALLIK6, ALTLI6, ALTIK6, ITLAK6, KITAL6, KATLI6, KALIT6

ALLIK

[isim]

  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus

  • Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya

ALTLI

[sıfat]

  • Altı olan

    Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: altlı üstlü

ALTIK

[isim]

[mantık]

  • Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur

ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Salıverme, koyuverme
  • Genelleme

KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Vuruşma, birbirini öldürme
  • Savaş

KATLI

[sıfat]

  • Katlanmış, bükülmüş

    Katlı mendilleri dolaba koydu.

  • Katı veya katları olan

    Çok katlı apartmanlarda oturanlar arasında zıtlaşmalar olağan oldu. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: katlı kur, çok katlı otopark, üç katlı

KALIT

[isim]

[hukuk]

  • Miras

    Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey

[mecaz]

  • Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi

ASLIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)

ASKLI

[sıfat]

[bitki bilimi]

  • Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)

ATILI

[sıfat]

  • Atılmış, ertelenmiş, tehirli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılı bulunmak

ISLAK

[sıfat]

  • Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan

    Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış

    Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin

ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşürme, aşağı atma
  • Düşürülme

[din bilgisi]

  • Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

KASIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣd)

[isim]

  • Amaç, istek, maksat

    Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi. - Elif Şafak

  • Öldürmeyi, yaralamayı veya zarar vermeyi isteme, kötü niyet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kastı olmak

Birleşik Kelimeler: kastetmek, suikast

KASLI

[sıfat]

  • Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli

KILLI

[sıfat]

  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa