SALTANATÇILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SALTANATÇILIK harflerini içeren 7 harfli 54 kelime bulunuyor. 7 harfli SALTANATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ISKATÇI13, SAÇINTI13, ANLIKÇI12, ATÇILIK12, ÇALINTI12, ÇANAKSI12, ÇALILIK12, ÇAKILLI12, ÇAKILTI12, ÇAKINTI12, ÇATKILI12, KAÇINTI12, KALITÇI12, SANATÇI12, SAÇAKLI12, SALÇALI12, SAKATÇI12, TIKAÇLI12, AKÇASAL11, AÇIKTAN11, ANAÇLIK11, ALÇALTI11, ÇANTALI11, ÇATALLI11, KALÇALI11, NALÇALI11, SALAKÇA11, ASKINTI10, ALTINSI10, ISIALAN10, KASITLI10, KASINTI10, SATILIK10, SALINTI10, SAKINTI10, ANITSAL9, AKILSAL9, ALTILIK9, ALINLIK9, KANITLI9, KALINTI9, KATINTI9, SANATLI9, SAKALLI9, TANITLI9, TAKSALI9, TAKINTI9, TATLILI9, ANLAKLI8, ALAKALI8, KANASTA8, KANATLI8, SAKATAT8, TALAKAT7

TALAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳat)

[isim]

[eskimiş]

  • Kolayca düzgün söz söyleme durumu

    Sakin ve çekingen Ahmet Naci, umulmaz bir talakat ve hararetle uzun uzun söyledi. - Reşat Nuri Güntekin

ANLAKLI

[sıfat]

  • Zeki

ALAKALI

[sıfat]

  • İlgili

KANASTA (Kelime Kökeni: İspanyolca canasta)

[isim]

  • Bir tür kâğıt oyunu

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

SAKATAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭāt)

[isim]

  • Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. iç organlarıyla baş ve ayakları

ANITSAL

[sıfat]

  • Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevi
  • Görkemli

AKILSAL

[sıfat]

[felsefe]

  • Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan

ALTILIK

[sıfat]

  • Altısı bir arada, altı taneden oluşmuş
  • Altı tane alabilen

    Altılık bir kutu.

  • Düzinenin yarısı

Birleşik Kelimeler: onaltılık

ALINLIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
  • Yapılarda cephe süsü

KANITLI

[sıfat]

  • Kanıtla gösterilmiş, müdellel

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

KATINTI

[isim]

  • Birbirine katılmış karışık şeylerin her biri

    Birçok dillerin katıntısı bir lehçe.

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Hayvan sürüsüne dışarıdan gelip katılan (hayvan)

SANATLI

[sıfat]

  • Sanatla yapılmış, bir usta elinden çıkmış, musanna

SAKALLI

[sıfat]

  • Sakalı olan

    Uzaktan çadırımıza doğru gelen siyah sakallı, kırk beşlik bir bedeviyi işaret ettiler. - Refik Halit Karay

[isim]

[tarih]

  • Yaşı geçkin savaş tutsağı

Birleşik Kelimeler: sakallı kartal, ak sakallı, çember sakallı, didona sakallı, didon sakallı, keçi sakallı, saçlı sakallı, top sakallı