SALAMURACI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SALAMURACI harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli SALAMURACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Salamuracı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Salamuracı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

UMACI11, CAMSI11, ACIMA10, MALCI10, RUMCA10, SALCI10, CAMLI10, ARACI9, MUSIR9, MALCA9, MACAR9, CARLI9, ACARA8, ALMUS8, ALACA8, MISRA8, SIRMA8, SAMUR8, SARIM8, IRAMA7, MARUL7, MASAL7, SALUR7, SALMA7, SARMA7, SALAM7, ULAMA7, ARAMA6, ALARM6, MARAL6

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı

SALUR

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

SALMA

[isim]

  • Salmak işi
  • Pirinçle pişirilen bir yemek türü

    Midye salması.

[halk ağzında]

  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
  • Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
  • Kuşların üretilmesine ayrılan oda

[sıfat]

  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]

  • Sürekli akan (su)

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk

SARMA

[isim]

  • Sarmak işi

    Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner

  • Saran, içine alan şey, zarf

[askerlik]

  • Çevirme
  • Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek

[madencilik]

  • Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk

[sıfat]

  • Sarılarak yapılan

    Sarma yay.

Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması

SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)

[isim]

  • Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

Birleşik Kelimeler: Macar salamı

ULAMA

[isim]

  • Ulamak işi
  • Ulanan parça, ek, katkı, ilave

[dil bilgisi]

  • Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi

[sıfat]

  • Ulanmış

ACARA

[isim]

  • Acar

ALMUS

[isim]

  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

ALACA

[isim]

  • Çorum iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

  • Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala

[sıfat]

  • İki veya daha çok renkli
  • Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
  • Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez

[bitki bilimi]

  • Ağaçta ilk olgunlaşan meyve

    Bu incirin alacasını ben yedim.

[bitki bilimi]

  • Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaca düşmek

Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası

MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)

[isim]

[edebiyat]

  • Dize