SALAHİYETTAR Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SALAHİYETTAR harflerini içeren 6 harfli 46 kelime bulunuyor. 6 harfli SALAHİYETTAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAYALİ12, HAYATİ12, HAYRAT12, HAYRET12, LAYİHA12, RAYİHA12, HASLET11, HASRET11, HASTEL11, SERHAT11, TERHİS11, TESHİR11, TESHİL11, TASRİH11, TAHLİS11, TAHSİL11, TELHİS11, AHİRET10, HALTER10, HALİTA10, HARELİ10, HARİTA10, LEHTAR10, TAHRİL10, ASLİYE9, TRİYAS9, YARASA9, ARİYET8, İLARYA8, RİYALA8, RİAYET8, ARASTA7, ARASAT7, ASETAT7, ASALET7, ARTİST7, ATEİST7, ALESTA7, ESATİR7, RİSALE7, STERİL7, SAATLİ7, SALATA7, TASTİR7, TATSAL7, ATALET6

ATALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭālet)

[isim]

[eskimiş]

  • Tembellik

    Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • İşsizlik, işsiz kalma
  • İşlemezlik

[fizik]

  • Süredurum

ARASTA (Kelime Kökeni: Farsça ārāste)

[isim]

[eskimiş]

  • Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm

    Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır. - Tarık Buğra

ARASAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraṣāt)

[isim]

  • Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilip toplanacakları yer

ASETAT (Kelime Kökeni: Fransızca acétate)

[isim]

[kimya]

  • Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam

    Demir asetat. Etil asetat.

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)

[isim]

  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Asillik
  • Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

ARTİST (Kelime Kökeni: Fransızca artiste)

[isim]

  • Güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı, sanatkâr

    Filmlerdeki artistlerin sahiden ölmediğini keşfedinceye kadar kadınlar kondu yollarına çok yaş döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]

  • Eğlence yerlerinde gösteri yapan kimse

[mecaz]

  • Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • artist gibi

ATEİST (Kelime Kökeni: Fransızca athéiste)

[sıfat]

[felsefe]

  • Tanrıtanımaz

ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)

[sıfat]

  • Harekete hazır, tetikte

    Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alesta beklemek
  • alesta durmak
  • alesta tutmak

ESATİR (Kelime Kökeni: Arapça esāṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

    Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin

RİSALE (Kelime Kökeni: Arapça risāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Kitapçık

    Son derece kötü kâğıda basılmış bir risale idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

STERİL (Kelime Kökeni: Fransızca stérile)

[sıfat]

[tıp]

  • Arınık

[biyoloji]

  • Kısır

SAATLİ

[sıfat]

  • Saati olan, saati bulunan

    Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: saatli bomba

SALATA (Kelime Kökeni: İtalyanca salata)

[isim]

  • Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek

    İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: yeşil salata, Amerikan salatası, bastana salatası, çoban salatası, laf salatası, patates salatası, patlıcan salatası, Rus salatası, turp salatası, yayla salatası

TASTİR (Kelime Kökeni: Arapça tasṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazı yazma
  • Satır dizme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tastir etmek

TATSAL

[sıfat]

[biyoloji]

  • Tat alma duyusu ile ilgili