Sal ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

SAL harfleri ile başlayan 5 harfli 24 kelime bulunuyor. Başında SAL olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "sal ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Sal olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SALVO13, SALGI11, SALOZ10, SALİP10, SALEP10, SALCI10, SALPA10, SALAH10, SALÇA9, SAL9, SALYA8, SALUR7, SALTO7, SALSA7, SALON7, SALMA7, SALLI7, SALİM7, SALIK7, SALAM7, SALTA6, SALİK6, SALAT6, SALAK6

SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)

[isim]

  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim]

[denizcilik]

  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi

[isim]

[eskimiş]

  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak

SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namaz
  • Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua

Birleşik Kelimeler: salatüselam

SALAK

[sıfat]

  • Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)

    Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin? - Ayla Kutlu

SALUR

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

SALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)

[isim]

[spor]

  • Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salto atmak

SALSA (Kelime Kökeni: İngilizce salsa)

[isim]

  • Bir tür Güney Amerika dansı
  • Bu dansın müziği

SALON (Kelime Kökeni: Fransızca salon)

[isim]

  • Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda

    Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. - Peyami Safa

  • Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer

    Düğün salonu. Konferans salonu.

  • Dükkân, mağaza

    Çay salonu. Berber salonu.

Birleşik Kelimeler: salon adamı, salon bitkileri, salon çamı, salon çiçeği, salon kadını, bekleme salonu, berber salonu, bilardo salonu, dans salonu, dinleme salonu, dinlenme salonu, düğün salonu, güzellik salonu, kabul salonu, lostra salonu, merasim salonu, misafir salonu, model salonu, müzik salonu, oyun salonu, sergi salonu, sinema salonu, şeref salonu, toplantı salonu, yemek salonu, yolcu salonu

SALMA

[isim]

  • Salmak işi
  • Pirinçle pişirilen bir yemek türü

    Midye salması.

[halk ağzında]

  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
  • Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
  • Kuşların üretilmesine ayrılan oda

[sıfat]

  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]

  • Sürekli akan (su)

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk

SALLI

[sıfat]

  • Büyük ve geniş, sal gibi yayvan

    Sallı bir yapı.

SALİM (Kelime Kökeni: Arapça sālim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Esen, sağlam
  • Sakin, huzurlu

    Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. - Zeyyat Selimoğlu

Birleşik Kelimeler: sağ salim

SALIK

[isim]

  • Tavsiye
  • Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salık vermek

Birleşik Kelimeler: alık salık

SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)

[isim]

  • Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

Birleşik Kelimeler: Macar salamı

SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ağızdan sızan tükürük

SALÇA (Kelime Kökeni: İtalyanca salsa)

[isim]

  • Yemeklere lezzet ve renk katmak için konulan domates veya biber ezmesi

    Biber salçası. domates salçası.

  • Domates, baharat vb. şeylerle yapılan, çoğunlukla et yemeklerine katılan sos

Birleşik Kelimeler: biber salçası, domates salçası