Sal ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler
SAL harfleri ile başlayan 5 harfli 24 kelime bulunuyor. Başında SAL olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "sal ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Sal olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SALVO13,
SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)
- Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması
Ata Sözleri ve Deyimler
- salta durmak
- Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
-
Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket
Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin
SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)
- Bir yola giren, bir yolda giden
Ata Sözleri ve Deyimler
- salik olmak
SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)
- Namaz
- Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua
Birleşik Kelimeler: salatüselam
SALAK
-
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)
Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin? - Ayla Kutlu
SALUR
- Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri
SALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)
- Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu
Ata Sözleri ve Deyimler
- salto atmak
SALSA (Kelime Kökeni: İngilizce salsa)
- Bir tür Güney Amerika dansı
- Bu dansın müziği
SALON (Kelime Kökeni: Fransızca salon)
-
Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda
Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. - Peyami Safa
-
Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer
Düğün salonu. Konferans salonu.
-
Dükkân, mağaza
Çay salonu. Berber salonu.
Birleşik Kelimeler: salon adamı, salon bitkileri, salon çamı, salon çiçeği, salon kadını, bekleme salonu, berber salonu, bilardo salonu, dans salonu, dinleme salonu, dinlenme salonu, düğün salonu, güzellik salonu, kabul salonu, lostra salonu, merasim salonu, misafir salonu, model salonu, müzik salonu, oyun salonu, sergi salonu, sinema salonu, şeref salonu, toplantı salonu, yemek salonu, yolcu salonu
SALMA
- Salmak işi
-
Pirinçle pişirilen bir yemek türü
Midye salması.
- Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
- Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
- Kuşların üretilmesine ayrılan oda
-
Başıboş gezen (hayvan)
Salma sığır.
- Sürekli akan (su)
- Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri
Ata Sözleri ve Deyimler
- salma gezmek (veya dolaşmak)
- salma salmak
Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk
SALLI
-
Büyük ve geniş, sal gibi yayvan
Sallı bir yapı.
SALİM (Kelime Kökeni: Arapça sālim)
- Esen, sağlam
-
Sakin, huzurlu
Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. - Zeyyat Selimoğlu
Birleşik Kelimeler: sağ salim
SALIK
- Tavsiye
- Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber
Ata Sözleri ve Deyimler
- salık vermek
Birleşik Kelimeler: alık salık
SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)
- Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek
Birleşik Kelimeler: Macar salamı
SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Ağızdan sızan tükürük
SALÇA (Kelime Kökeni: İtalyanca salsa)
-
Yemeklere lezzet ve renk katmak için konulan domates veya biber ezmesi
Biber salçası. domates salçası.
- Domates, baharat vb. şeylerle yapılan, çoğunlukla et yemeklerine katılan sos
Birleşik Kelimeler: biber salçası, domates salçası