SAKIZLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 10 Harfli Kelimeler

SAKIZLAŞTIRMAK harflerini içeren 10 harfli 41 kelime bulunuyor. 10 harfli SAKIZLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARSIZLAŞMA19, AZIŞTIRMAK19, AKIŞMAZLIK19, SAKIZLAŞMA19, ŞARTSIZLIK19, TIKIZLAŞMA19, TAZILAŞMAK18, KISIRLAŞMA17, SARILIŞMAK17, ARKASIZLIK16, ARKALIKSIZ16, AKTARMASIZ16, ALIŞTIRMAK16, KIZARTILMA16, KAKIŞTIRMA16, KARIŞILMAK16, SARILAŞMAK16, SATAŞILMAK16, ARIKLAŞMAK15, AKLAŞTIRMA15, IRAKLAŞMAK15, KARŞITLAMA15, KARŞILAMAK15, KARILAŞMAK15, KARIŞLAMAK15, KAŞIKLATMA15, KATILAŞMAK15, KATIRLAŞMA15, RASTLAŞMAK15, TIRKAZLAMA15, TIRAŞLAMAK15, ASTIRILMAK14, KISITLAMAK14, KARTLAŞMAK14, SIRIKLAMAK14, AKSATILMAK13, MASKARALIK13, SIRALATMAK13, ARIKLATMAK12, ARTIKLAMAK12, AKTARILMAK12

ARIKLATMAK

[-i]

  • Arık (II) duruma getirmek

ARTIKLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yemekte artık bırakmak

AKTARILMAK

[nesnesiz]

  • Aktarma işine konu olmak

    Pek çok roman ve hikâye de sinemaya aktarılmıştır. - Adalet Ağaoğlu

AKSATILMAK

[nesnesiz]

  • Aksamasına yol açılmak

MASKARALIK

[isim]

  • Soytarılık

    Sarhoşun salıncak üzerindeki bu maskaralıklarını kahkahalarla seyrediyorlardı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Şerefsizce, haysiyetsizce davranış, rezalet

SIRALATMAK

[-e]

[-i]

  • Sıralama işini yaptırmak

ASTIRILMAK

[nesnesiz]

  • Astırma işine konu olmak

KISITLAMAK

[-i]

  • Önceden verilmiş olan hak ve hürriyetlerin sınırlarını daraltmak, tahdit etmek

    Hükûmet dış gezileri kısıtladı.

[mecaz]

  • Sınırlamak, daraltmak

[hukuk]

  • Birini yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına almak

KARTLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Kart duruma gelmek

SIRIKLAMAK

[-i]

  • Fasulye, domates vb. bitkilerin tutunması, dallarının desteklenmesi için yanlarına sırık dikmek, hereklemek

[argo]

  • Aşırıp götürmek, çalmak

ARIKLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Arık (II) olmak

AKLAŞTIRMA

[isim]

  • Aklaştırmak işi

IRAKLAŞMAK

[-den]

  • Uzaklaşmak

KARŞITLAMA

[isim]

  • Karşıtlamak işi

KARŞILAMAK

[-i]

  • Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek

    Beni karşıladılar ve ağırladılar. - Ahmet Kabaklı

  • Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek

    Herhâlde bu küçük bahçeyi kendi sebze ihtiyaçlarını karşılamak için yetiştirmişlerdi. - Necati Cumalı

  • Söylenen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu veya olumsuz bulmak

    Bu suçlamayı hiç üzerimize almadan karşılar ve hoş görürüz. - Burhan Felek

  • Önlemek, durdurmak

    Bu ilaç sıtmayı karşılar.

  • Masrafı ödemek

[spor]

  • Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak