SAKINILMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

SAKINILMAK harflerini içeren 8 harfli 21 kelime bulunuyor. 8 harfli SAKINILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KISILMAK12, KISINMAK12, SIKMALIK12, SIKINMAK12, SIKILMAK12, SIKILAMA12, ISLANMAK11, KISALMAK11, KISKANMA11, KILINMAK11, KASILMAK11, KASINMAK11, SANIKLIK11, SANILMAK11, SAMANLIK11, SALKIMAK11, SALINMAK11, SAKINMAK11, KINLAMAK10, KALKINMA10, KALINMAK10

KINLAMAK

[-i]

  • Bir şeye kın yapmak
  • Bir şeyi kınına geçirmek

KALKINMA

[isim]

  • Kalkınmak işi

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

  • İyileşme, şifa bulma

    Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor. - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı

KALINMAK

[nesnesiz]

  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?

ISLANMAK

[nesnesiz]

  • Islak duruma gelmek

    Sayfalar ıslanmış, mürekkebi dağılmış. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz

KISALMAK

[nesnesiz]

  • Kısa duruma gelmek
  • Süresi azalmak

KISKANMA

[isim]

  • Kıskanmak işi, hasetlenme

KILINMAK

[nesnesiz]

  • Kılma işi yapılmak

    Camide namaz kılınır.

KASILMAK

[nesnesiz]

  • Kasma işi yapılmak

[tıp]

  • Kas, büzülüp toplanmak, büzüşmek, takallüs etmek

[mecaz]

  • Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak

    Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman. - Necati Cumalı

KASINMAK

[nesnesiz]

  • Kasılıp kalmak

[mecaz]

  • Büyüklenmek, kibirlenmek, kendini beğenmek

SANIKLIK

[isim]

  • Sanık olma durumu

SANILMAK

[nesnesiz]

  • Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek, zannolunmak

    Oraya çıktıktan sonra saatlerce oynadığımız sanılmasın. - Ayla Kutlu

SAMANLIK

[isim]

  • Saman konulan yer

    Onu evvela kendi çiftliğinin samanlığında hapsetmişler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SALKIMAK

[nesnesiz]

  • Gevşeyip sarkmak, pörsümek

SALINMAK

[nesnesiz]

  • Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek

    Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Salma işine konu olmak

    İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. - Memduh Şevket Esendal

SAKINMAK

[-i]

[-den]

  • Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek

    Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister. - Adalet Ağaoğlu

  • Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
  • Korumak, esirgemek, gözetmek

    Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar