SAHTEKARLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SAHTEKARLIK harflerini içeren 6 harfli 57 kelime bulunuyor. 6 harfli SAHTEKARLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HASILA12,
AKARET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāret)
-
Akar
Başladı her ay akaretlerinden kira toplar gibi tıkır tıkır faizleri toplamaya. - Ercüment Ekrem Talu
KARTAL
-
Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)
Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı
- İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)
- Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği
- Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı
KARATE (Kelime Kökeni: Japonca)
- Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi
KALTAK
- Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
- Kuskunsuz eyer
- İffetsiz, namussuz kadın
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı
KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)
- Kireç taşı
Birleşik Kelimeler: sedefli kalker
KERATA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Karısı tarafından aldatılan erkek
- Ayakkabı çekeceği
-
Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü
Kimden yana bu kerata? - Necati Cumalı
KATRAK
- Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi
ARKALI
- Arkası olan
-
Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı
Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz
ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)
-
Soyluluk
Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek
- Asillik
- Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı
- Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu
ARALIK
-
Ara
İki masa arasında bir metre aralık var.
- Uygun, elverişli durum, fırsat
- Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
- Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
- Tuvalet
- Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
Yarı açık, tam kapanmamış
İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan
- Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
- Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
- İki nota arasındaki perde uzaklığı
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
- Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
Ata Sözleri ve Deyimler
- aralık vermek
Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı
- Iğdır iline bağlı ilçelerden biri
ARAKLI
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
ATALIK
- Ataya yakışır davranış, babalık
ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)
-
Harekete hazır, tetikte
Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alesta beklemek
- alesta durmak
- alesta tutmak
EKSTRA (Kelime Kökeni: Fransızca extra)
-
En iyi, üstün nitelikli
Ekstra un.
-
Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak
Ekstra yatak ücreti almadılar.