SAHİLDAR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
SAHİLDAR harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli SAHİLDAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AHDİ10,
LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)
-
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik
Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay
-
Bazı ülkelerin para birimi
Mısır lirası. Suriye lirası.
- Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira
Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira
ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)
- Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer
Birleşik Kelimeler: arsa payı
ASAL
- Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi
Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı
ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)
- Eserler
Birleşik Kelimeler: asarıatika
- Yüzyıllar
ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)
-
Soylu
Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Yüce duygularla yapılan
Asil bir davranış.
Birleşik Kelimeler: asilzade
ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)
-
Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen
Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı
- Sakın, zinhar
ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)
-
Birincil
Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa
- Temel olarak alınan, birincil
-
Asıl olan
Kurumun asli üyeleri.
Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha
ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)
- Çağdaş
İSAL (Kelime Kökeni: Arapça īṣāl)
- Ulaştırma
SALA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalā)
- 343 sela
SARİ (Kelime Kökeni: Hintçe)
- Hint kadınlarına özgü giysi
-
Bu giysinin yapıldığı kumaş
Sari denir kumaşa bürünen, ayağı bilezikli ve burunları incili veya mücevherli kadınlar... - Falih Rıfkı Atay
- Başkasına geçen, geçici
- Bulaşıcı, bulaşık (hastalık)
SARA (Kelime Kökeni: Arapça ṣarʿa)
-
Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi
Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
SAİR (Kelime Kökeni: Arapça sāʾir)
-
Başka, öteki, diğer
Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! - Memduh Şevket Esendal
ARDA
- İşaret olarak yere dikilen çubuk
- Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
- Ardıl
ADİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿādil)
-
Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli
Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. - Falih Rıfkı Atay