SAHABETÇİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
SAHABETÇİ harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli SAHABETÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAHT10,
ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi
SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)
-
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
-
Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
Yemek saati.
Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
-
Sayaç
Elektrik saati. Su saati.
Ata Sözleri ve Deyimler
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
- saat bu saat
- saat gibi
- saat gibi işlemek
- saati çalmak
- saati saatine uymamak
- saat on bir buçuğu çalmak
- saat tutmak
Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri
SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)
- Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
- Şehir
- Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi
- İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
- Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar
Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi
TASA
-
Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam(I)
Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar. - Falih Rıfkı Atay
- Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu
Ata Sözleri ve Deyimler
- tasa çekmek
- tasa etmek
- tasasına düşmek
- tasası sana mı düştü?
ABAT (Kelime Kökeni: Farsça ābād)
- Bayındır
- Şen, rahat
Ata Sözleri ve Deyimler
- abat etmek (veya eylemek)
- abat olmak
BATİ (Kelime Kökeni: Arapça baṭī)
- Yavaş, ağır
BİAT (Kelime Kökeni: Arapça beyʿat)
- Bir kimsenin egemenliğini tanıma
- Osmanlı Devleti'nde padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması
Ata Sözleri ve Deyimler
- biat etmek
BETİ
- Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
BETA (Kelime Kökeni: Fransızca béta)
- Yunan alfabesinin ikinci harfi
Birleşik Kelimeler: beta ışınları
EBAT (Kelime Kökeni: Arapça ebʿād)
- Boyut
TABİ (Kelime Kökeni: Arapça tābiʿ)
-
Bağımlı
Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- tabi kılmak
- tabi olmak
- tabi tutmak
- Basıcı
- Yayımcı
TABA (Kelime Kökeni: Fransızca tabac)
- Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi
- Bu renkte olan
ABES (Kelime Kökeni: Arapça ʿabes̱)
-
Gereksiz, yersiz, boş
Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti - Enis Behiç Koryürek
- Akla ve gerçeğe aykırı
- Gereksiz bir biçimde
Ata Sözleri ve Deyimler
- abes bulmak
- abes kaçmak
- abesle iştigal etmek (veya uğraşmak)
ABİS (Kelime Kökeni: Fransızca abysse)
- Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri
BESİ
- Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
- Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler
Ata Sözleri ve Deyimler
- besiye çekmek
Birleşik Kelimeler: besi doku, besihane, besi hayvanı, besi örü, besi suyu, besi yeri, aşırı besi, ham besi suyu, ongun besi suyu