SAFSATACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SAFSATACILIK harflerini içeren 6 harfli 40 kelime bulunuyor. 6 harfli SAFSATACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FISTIK15,
ASALAK
- Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli
Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları
ATALIK
- Ataya yakışır davranış, babalık
AKSATA (Kelime Kökeni: Arapça aḫẕ + iʿṭāʾ)
-
Alışveriş
Şarap satacağım, ben aksatama bakarım. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
SALATA (Kelime Kökeni: İtalyanca salata)
-
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: yeşil salata, Amerikan salatası, bastana salatası, çoban salatası, laf salatası, patates salatası, patlıcan salatası, Rus salatası, turp salatası, yayla salatası
TASLAK
-
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma
Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay
- Eskiz
- Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse
Birleşik Kelimeler: kabataslak
ATKILI
- Atkısı olan
KASALI
- Kasası olan
SALTIK
- Mutlak
- Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)
SAKALI
-
Saka hastalığına tutulmuş
İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu. - Refik Halit Karay
TIKALI
- Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı
TASALI
-
Tasası olan, kaygılı, endişeli
Bulutlu, tasalı gözlerle önüne bakıyordu, fazla bir şey söylemiyordu. - Halide Edip Adıvar
TAKILI
- Takılmış, tutturulmuş, asılmış
Ata Sözleri ve Deyimler
- takılı kalmak
ASILTI
- Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
- Böyle bir sıvı karışımı, süspansiyon
ASKILI
-
Askısı olan
Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak
ALACAK
-
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
Bütün alacaklarımı topladım.
-
Alınması gerekli şey
Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- alacağım olsun da alakargada olsun
- alacağına saymak (veya tutmak)
- alacağına şahin, vereceğine karga (veya kuzgun)
- alacağı olmak
- alacağı olsun!
- alacak verecekle ödenmez
Birleşik Kelimeler: alacak verecek