SABIRSIZLANIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SABIRSIZLANIŞ harflerini içeren 5 harfli 53 kelime bulunuyor. 5 harfli SABIRSIZLANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SIZIŞ14, BIZIR12, BASIŞ12, ISSIZ12, ZIBIN12, BARIŞ11, BAŞLI11, NABIZ11, ARSIZ10, ANSIZ10, AZILI10, AŞIRI10, AŞILI10, ABRAŞ10, BRANŞ10, BANAZ10, BAZAL10, SANIŞ10, SARIZ10, SARIŞ10, SAZLI10, ŞABAN10, ZARSI10, ARIZA9, ARŞIN9, BASIN9, NAZLI9, NAZIR9, SALAŞ9, SABIR9, SAZAN9, ŞANLI9, ZANLI9, ASILI8, ABALI8, BASAR8, NAZAL8, NAZAR8, RANZA8, SIRLI8, SINIR8, SABAN8, BARAN7, BANAL7, BALAR7, NASIL7, NASIR7, SALSA7, SANRI7, SANLI7, ASLAN6, ANALI6, SANAL6

ASLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan

[mecaz]

  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

ANALI

[sıfat]

  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

SANAL

[sıfat]

  • Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî

[matematik]

  • Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet

BARAN (Kelime Kökeni: Farsça bārān)

[isim]

[eskimiş]

  • Yağmur

BANAL (Kelime Kökeni: Fransızca banal)

[sıfat]

  • Herkesçe kullanılan, anlaşılan

[mecaz]

  • Bayağı, sıradan

BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)

[isim]

[eskimiş]

  • Pedavra

NASIL (Kelime Kökeni: Türkçe ne + Arapça aṣl)

[zarf]

  • Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz

    Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Bir hareketin yapılış biçimine duyulan şaşkınlığı belirten bir söz

    Falih Rıfkı Atay gibi en güzel Türkçeyi yazan bir muhabirin kaleminden bu satırlar nasıl çıktı? - Orhan Seyfi Orhon

  • İşin zorunlu olduğunu belirten bir söz

    Bu yaptıklarından sonra ona nasıl kızmam?

    Okula nasıl gitmez!

  • Ne kadar çok

    Seni nasıl seviyorum.

  • Elbette, kesinlikle

    Bak nasıl sınıfını geçecek!

  • `Ben sana dememiş miydim, gördün mü?` anlamlarında kullanılan bir söz

    Nasıl, kitap kiminmiş?

  • `Ne dediniz?` veya `iyi mi, beğendiniz mi?` anlamlarında kullanılan bir söz

    Nasıl, bir daha söyler misiniz?

[sıfat]

  • Ne gibi, ne türlü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasıl ki
  • nasıl olmuşsa
  • nasıl olsa
  • nasılsınız

NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)

[isim]

  • En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri

    Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasır bağlamak (veya tutmak)
  • nasırına basmak

Birleşik Kelimeler: nasır yakısı

SALSA (Kelime Kökeni: İngilizce salsa)

[isim]

  • Bir tür Güney Amerika dansı
  • Bu dansın müziği

SANRI

[isim]

[ruh bilimi]

  • Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon

    Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan

SANLI

[sıfat]

  • Sanı olan, ünlü

Birleşik Kelimeler: adlı sanlı, ana sanlı, baba sanlı

ASILI

[sıfat]

  • Asılmış olan, asma, asık, muallak

    Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]

  • Asılmış bir biçimde

    Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel

ABALI

[sıfat]

  • Aba giymiş olan

BASAR (Kelime Kökeni: Arapça baṣar)

[isim]

[eskimiş]

  • Göz

[mecaz]

  • İleriyi görme, algılama yetisi

[isim]

[halk ağzında]

  • Merdivenin ayakla basılan yüzeyi

NAZAL (Kelime Kökeni: Fransızca nasal)

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Genizsil