SABİTKADEM Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SABİTKADEM harflerini içeren 6 harfli 27 kelime bulunuyor. 6 harfli SABİTKADEM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ABDEST11, BADEMA11, BASMAK10, İBADET10, BİTMEK9, BASKET9, BATMAK9, DİTMEK9, DİSKET9, İSABET9, KASİDE9, SAADET9, SABİTE9, TASDİK9, TAKDİS9, TAKDİM9, TEMADİ9, KİTABE8, KATİBE8, MİSKET8, MAKSAT8, SATMAK8, TAKSİM8, ASETİK7, AKAMET7, İSTEKA7, İKAMET7

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)

[sıfat]

[kimya]

  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit

AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Kısırlık, verimsizlik

[mecaz]

  • Başarısızlık, sonuçsuzluk

    Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akamete uğramak

İSTEKA (Kelime Kökeni: İtalyanca stecca)

[isim]

  • Bilardo oyununda toplara vurmak için kullanılan sopa
  • İstika
  • Basımevlerinde kitap formalarını kırmak, katlamak için kullanılan sert tahta veya kemikten yapılmış araç

İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)

[isim]

  • Bir yerde oturma, eğleşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikamete memur edilmek
  • ikamet etmek

KİTABE (Kelime Kökeni: Arapça kitābe)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazıt

KÂTİBE (Kelime Kökeni: Arapça kātibe)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın yazman, kadın sekreter

    Şu bizim delişmen küçük kâtibe mi? - Reşat Nuri Güntekin

MİSKET (Kelime Kökeni: Fransızca muscat)

[isim]

  • Mis üzümünden yapılan şarap
  • Misket üzümü

Birleşik Kelimeler: misket üzümü, Bornova misketi, Yalova misketi

[isim]

  • Bomba ve şarapnellerin içinde bulunan kurşun veya demir tanelerin adı

    Yalnız miralayın sağ bacağını bir gülle misketi fena hâlde hırpalamış. - Nazım Hikmet

  • Bilye

    Çocuk muyuz da iki miskete, üç gazoz kapağına bahse girelim? - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: misket domates, misket oyunu

[isim]

[halk ağzında]

  • Ankara ve çevresinde oynanan bir tür halk oyunu
  • Bu oyunun müziği

MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)

[isim]

  • İstenilen şey, amaç, gaye, erek

    Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maksat gütmek
  • maksat hasıl olmak
  • maksat muhabbet olsun

SATMAK

[-i]

  • Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek

    Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak

[mecaz]

  • Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek

[mecaz]

  • Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek

[argo]

  • Bir yolunu bularak birinden ayrılmak

    Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satıp savmak

Birleşik Kelimeler: yapsat, çoksatar

TAKSİM (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīm)

[isim]

  • Parçalara bölme, bölüştürme

    Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu. - Attila İlhan

[eskimiş]

[matematik]

  • Bölme

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının doğaçlama yöntemiyle yaptığı müzik

    Davullar çalarken kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksim etmek

Birleşik Kelimeler: Allah taksimi, kul taksimi

BİTMEK

[nesnesiz]

  • Tükenmek

    Dün akşam param bitmişti. - Sait Faik Abasıyanık

  • Sona ermek

[mecaz]

  • Çok yorulmak

[mecaz]

  • Güçsüz kalmak, çok zayıflamak

    Biçare adam on günde limon sarısına dönmüş, incelmiş, bitmiş. - Etem İzzet Benice

[-e]

[argo]

  • Çok sevmek, bayılmak, beğenmek

    Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bitmek tükenmek bilmemek
  • bitmez (veya bitip) tükenmez

Birleşik Kelimeler: oldubitti, oldum bittim

[nesnesiz]

  • Bitki, tüy, saç vb. şeyler çıkıp yetişmek

    Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? - Falih Rıfkı Atay

  • Beklenmedik zamanda ortaya çıkmak

    Aynı anda sahnenin her yerinde birden bitiyor, bir şarkıcıdan çok bir göz bağcıya benziyordu. - Murathan Mungan

BASKET (Kelime Kökeni: İngilizce basket)

[isim]

[spor]

  • Basketbolda kazanılan sayı
  • Basketbol

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basket yapmak

BATMAK

[nesnesiz]

  • Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek

    Sonra hani bir gemimiz batmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dünya'nın dönüşü dolayısıyla Güneş, Ay ve yıldız ufkun altına inmek

    Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. - Ömer Seyfettin

  • İflas etmek
  • Kirlenmek

    Üstüm başım battı.

[-e]

  • Saplanmak

    Ayağına yolda diken batmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

  • Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek

    Bazı kimselere para batar, sarf edecek yer ararlar.

[-e]

  • Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak

    Abdi Bey'in sabırsız, çabuk parlamaya yatkın mizacına karısının tevekkülü ve sakinliği fena hâlde batıyor. - Attila İlhan

  • Yok olmak

[-e]

  • Çökmek

    İçeriye batmış gözleri kadına dikilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Daha kötü bir duruma uğramak

[mecaz]

  • Yıkılmak, egemenliği sona ermek

    Bizans kurulduğundan battığı tarihe kadar 1125 sene geçmişti. - Yahya Kemal Beyatlı

[-e]

[mecaz]

  • Dokunmak, incitmek

    Onun her sözü bana batar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batan geminin malları bunlar
  • battı balık yan gider

Birleşik Kelimeler: bata çıka, batçık, battıçıktı, gün batımı

DİTMEK

[-i]

  • Yün, pamuk vb.ni tellere ayırarak kabartmak
  • Elle çok küçük parçalara ayırmak

    Haşlanan etleri soğuduktan sonra didiniz.

DİSKET (Kelime Kökeni: Fransızca disquette)

[isim]

  • Bilgisayardaki işlemlerin kaydedildiği manyetik araç

    Bilgisayarındaki disketi çıkarıyor, resimlerle birlikte büyükçe bir sarı zarfa koyuyor. - İnci Aral