Sa ile Biten 4 Harfli Kelimeler

SA ile biten 4 harfli 13 kelime bulunuyor. Sonu SA olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sa ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Sa olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

POSA10, HASA9, OYSA8, YISA8, YASA7, KOSA6, KISA6, MASA6, ORSA6, ARSA5, KASA5, SA5, TASA5

ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)

[isim]

  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı

KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)

[isim]

  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Ticarethanelerde para alınıp verilen yer
  • Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi

    Kasa kim?

  • Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
  • Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık

    Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı. - Attila İlhan

  • Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla

[mecaz]

  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse

[mimarlık]

  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve

[spor]

  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa

NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın

TASA

[isim]

  • Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam(I)

    Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar. - Falih Rıfkı Atay

[ruh bilimi]

  • Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tasa çekmek
  • tasa etmek
  • tasasına düşmek
  • tasası sana mı düştü?

KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Bir tür uzun saplı orak

KISA

[sıfat]

  • Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı

    Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim

  • Az süren, uzun olmayan

    Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. - Etem İzzet Benice

  • Ayrıntısı çok olmayan

    Kısa bilgi. Kısa yazı.

[isim]

  • Kısa olan şey

    Uzun lafın kısası.

[zarf]

  • Kısaca, kısaltarak

    Kısa konuştu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısa günün kârı
  • kısa günün kârı az olur
  • kısa kes Aydın havası olsun
  • kısa kesmek
  • kısa tutmak

Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası

MASA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya

    Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı. - Yusuf Atılgan

  • Bu mobilya etrafında oturanların tümü
  • Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm

    Kaçakçılık masası. Kıbrıs masası.

[coğrafya]

  • Düz duruşlu yer, düzlek yapı

[spor]

  • İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masaya oturmak
  • masaya yatırmak

Birleşik Kelimeler: masabaşı, masa örtüsü, masa saati, masa takvimi, masa tenisi, masa topu, masaüstü, yuvarlak masa toplantısı, ameliyat masası, bilardo masası, bilgisayar masası, buzul masası, daktilo masası, fiskos masası, içki masası, iflas masası, infaz masası, kriz masası, orta masası, oyun masası, peri masası, pinpon masası, reji masası, şeytanmasası, teşrih masası, tuvalet masası, ütü masası, yazı masası, yemek masası

ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
  • Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgârüstü, boca veya rüzgâraltı karşıtı
  • Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi

[ünlem]

  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca

YASA

[isim]

  • Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural

    Doğa yasaları.

[hukuk]

  • Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun

    Buradaki yasaların yabancıların ev satın almalarına mâni olup olmadığını bilmiyordu henüz. - Nermi Uygur

  • Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum

    Yer çekimi yasası. Mendel yasaları.

  • Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü

    Ahlak yasası.

[felsefe]

  • Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel

    Düşünme yasaları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)

Birleşik Kelimeler: yasa dışı, yasa koyucu, yasa önerisi, yasa sözcüsü, yasa tasarısı, yasa teklifi, anayasa, ahlak yasası, başatlık yasası, doğa yasası, ergime yasası, üç durum yasası, düşünme yasaları

OYSA

[bağlaç]

  • Aralarında karşıtlık, aykırılık bulunan iki cümleyi “tersine olarak, aksine” anlamlarıyla birbirine bağlayan bir söz, oysaki, hâlbuki, meğer

YISA (Kelime Kökeni: İtalyanca issa)

[ünlem]

  • Birçok kişinin birlikte yaptığı işte birbirlerine gayret vermek için söylenen bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yısa beraber!
  • yısa etmek

HASA

[isim]

  • Patiska

POSA

[isim]

  • Suyu alınmış her tür yiyecek maddesinin artığı
  • Tortu, çökelti
  • Ezilmiş pancarın soğuk suda birkaç kez sıkılmasından sonra geriye kalan ve suda erimeyen artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • posasını çıkarmak