[isim]

[hayvan bilimi]

• Bir tür deve olan teke ile iki hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir tür deve

[isim]

• Bakanlık ve elçilikten başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref unvanı

• Bu unvanı taşıyan kimse

[isim]

[anatomi]

• Bızır

[zarf]

• Kesinlikle

  Evine yaklaşırken içinden, Firuzan'ın kesinkes orada olacağını biliyordu. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Hoşgörü

[teknik]

• İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı

[tıp]

• Yüksek dozda verilen herhangi bir ilaca karşı vücudun gösterdiği dayanma gücü

[tıp]

• Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilacın etkilerinin giderek azalması durumu

[isim]

• Muğla iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[hayvan bilimi]

• Bir tür mezgit balığı (Merlangus communis)

[isim]

[eskimiş]

• Kasılma

  Onun gözlerinde toplanan sarı ışıkları, ellerindeki takallüsü ve titreyişi tanırdım. - Kemal Bilbaşar

Ata Sözleri ve Deyimler

• takallüs etmek

[isim]

[hayvan bilimi]

• Fırtına kuşugillerden, 1 metre uzunluğunda, Atlantik Okyanusu'nda yaşayan iri bir tür kuş (Diomedea exulans)

[isim]

[müzik]

• Keman türünden, en kalın sesli yaylı saz

  Kontrbas öğretmeni Rıza'nın daha bir oturmuşluğu vardır rolüne. - Haldun Taner

• Kontrbasçı

[isim]

[eskimiş]

[askerlik]

• Türk garnizonlarında hizmet eden garson

[isim]

• Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit

• Demiri çekme özelliği taşıyan veya sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde

[mecaz]

• Çekiciliği, albenisi olan kimse

[isim]

[coğrafya]

• Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım

[isim]

• İzmir iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[hayvan bilimi]

• Kivi (I)

[isim]

• Cankurtaran