[isim]

• Esir olma durumu, tutsaklık, kölelik

  Ayaklarımızdaki zincirler, esirliğin ağır ve cefalı şarkılarını söyleyecektir. - Ruşen Eşref Ünaydın

[isim]

[felsefe]

• Didişim

[isim]

[dil bilimi]

• Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

[sıfat]

• Histerik

  Ama içten gelme ferah bir gülüşle değil de sinirli, isterik bir gülüşle güldü. - Haldun Taner

[sıfat]

• Bir şeye karşı isteği olan

  Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit

[sıfat]

• Kesir niteliğinde olan (sayı)

[isim]

• Başkanlık

  Zavallı adam ihtiyarlıkta sürünmesin diye bir kulüp açarak reisliğini ona verdiler. - Falih Rıfkı Atay

[denizcilik]

• Küçük tekne kaptanlığı

[sıfat]

• Üzerinde veya içinde sirke oluşmuş olan

• İçinde sirke bulunan, içine sirke konmuş olan

  Sirkeli salata.

[isim]

• Sert, katı olma durumu

  Derinin altında bir sertlik hissettim.

[mecaz]

• Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet

  Bir zamanlar, sertliğinden, karşında nefes alamazdık. - Necip Fazıl Kısakürek

[jeoloji]

• Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç

[sıfat]

• Etkili

  Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Ters olma durumu

• Tersçe davranış

  Tersliğe bakın ki o sıralar piyasada bir metre tel bile yoktur. - Salâh Birsel

• Aksilik

Ata Sözleri ve Deyimler

• terslik etmek

[isim]

• Dokuma

• Dokumacılık

[isim]

• Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane

  Tuhaf! Çocukların yüzünde zerre kadar utanma belirtisi yok. - Ahmet Ümit

[tıp]

• Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom

[isim]

• Tibet halkından olan kimse

[sıfat]

[eskimiş]

• Tamlama ile ilgili