RUHSATNAME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

RUHSATNAME harflerini içeren 5 harfli 84 kelime bulunuyor. 5 harfli RUHSATNAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESHAM11, HUMAR11, HURMA11, HAMSE11, HAMUR11, HAMUT11, HASUT11, MUHAT11, MAHUT11, MAHUR11, MATUH11, SAHUR11, SEMAH11, EHRAM10, HANUT10, HATUN10, HARAM10, HAREM10, HASAR10, HASTA10, HASET10, HASAT10, MAHRA10, MATAH10, RUHEN10, SAHTE10, SAHRE10, SAHRA10, SAHNE10, SAHAN10, TAMAH10, AHRET9, HARTA9, RAHNE9, RAHAT9, TAHRA9, TENHA9, MESUT8, MENUS8, MASUN8, MASNU8, NAMUS8, SUNMA8, SAMUT8, SAMUR8, SERUM8, ARMUT7, MURAT7, MUARE7, MANAS7, MASAT7, SURET7, SURAT7, SUNTA7, SUARE7, SAMAN7, SANEM7, SARMA7, SANMA7, SEMAN7, SAUNA7, SATMA7, TUMAN7, TASMA7, TEMAS7, USARE7, ARTMA6, ASTAR6, ENSAR6, METAN6, MANAT6, RASAT6, RAUNT6, SANAT6, SATEN6, SARAT6, TRANS6, TURNE6, TURNA6, TURAN6, TASAR6, TERAS6, ARENA5, ANTRE5

ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)

[isim]

  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan

[mecaz]

  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)

[isim]

  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas

  • Başlangıç yemeği

ARTMA

[isim]

  • Artmak işi

    Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And

ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)

[isim]

  • Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
  • Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat

    Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda - Behçet Necatigil

  • Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • astar bol olmayınca yüze gelmez
  • astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
  • astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)

Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı

ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)

[isim]

[kimya]

  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

MANAT (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

RASAT (Kelime Kökeni: Arapça raṣad)

[isim]

[gök bilimi]

  • Gözlem

    Türkler Belgrat'a yaklaştıkları zaman evvelki keşif ve rasat merkezi olmak üzere Havale kalesini inşa etmişlerdi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: rasathane

RAUNT (Kelime Kökeni: İngilizce round)

[isim]

  • Boks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri

SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)

[isim]

  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

  • Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım

    İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu. - Asaf Halet Çelebi

  • Bir şey yapmada gösterilen ustalık

    Konuşma sanatı.

  • Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü

    Askerlik sanatı.

  • Zanaat

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları

SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)

[isim]

  • Atlas (I)
  • Parlak, pamuklu kumaş

    Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılmış

SARAT

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük delikli kalbur

TRANS (Kelime Kökeni: Fransızca transe)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Medyumların ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu
  • Kendinden geçme, içinde bulunduğu ortamdan başka bir dünyaya veya havaya geçme

    Mükrimin Hoca trans hâline girer, o gazanın kahramanları ile özdeşleşir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • transa geçmek (veya girmek)

TURNE (Kelime Kökeni: Fransızca tournée)

[isim]

  • Bulunduğu yerden başka yerlere gösteri yapmak amacıyla giden tiyatro veya müzik sanatçılarının gezisi

    O günlerde Anadolu'ya turneye çıkmak üzere hazırlanıyorduk. - Sait Faik Abasıyanık

TURNA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş (Grus grus)

    İki turnam gelir aklı karalı / Birin avcı vurmuş biri yaralı - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • turnayı gözünden vurmak

Birleşik Kelimeler: turnaayağı, turna balığı, turnagagası, turnageçidi, turnagözü, turna katarı, turna kırı, telli turna, Mısır turnası