RUHSATİYE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
RUHSATİYE harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli RUHSATİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HUSYE13,
İSTER
- Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum
-
Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz
İster gitsin ister kalsın.
Birleşik Kelimeler: ister istemez
SETİR (Kelime Kökeni: Arapça setr)
- Bir şeyi örtme, gizleme
Birleşik Kelimeler: setretmek, setriavret
SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)
- Yergi
TESRİ (Kelime Kökeni: Arapça tesrīʿ)
- Çabuklaştırma, hızlandırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- tesri etmek
TESİR (Kelime Kökeni: Arapça teʾs̱īr)
-
Etki
Bazılarının da kanaati şudur ki iyi ahlakta çalışmanın rolü ve tesiri vardır. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- tesir bırakmak
- tesir etmek
- tesirini göstermek
Birleşik Kelimeler: yan tesir
TERAS (Kelime Kökeni: Fransızca terrasse)
-
Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça
Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. - Çetin Altan
- Damın, genellikle çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinko ile döşeli bulunan düz bölümü, tahtaboş
- Seki
SURET (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)
-
Görünüş, biçim
İnsan suretinde bir ağaç.
-
Yazı veya resim kopyası, nüsha
Bunun bir suretini almalı.
-
Biçim, yol, tarz
Onlar daimî surette güzeli, iyiyi, doğruyu görmemeye mahkûm olmuşlardır. - Asaf Halet Çelebi
- İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü
- Resim, fotoğraf
- Yüz, çehre
Ata Sözleri ve Deyimler
- suret almak (veya çıkarmak)
- sureti haktan görünmek
- suretine girmek
SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)
-
Yüz (II)
Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan
- Somurtkanlık, asık yüzlülük
-
Soğuk davranma
Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- surat (veya suratı) bir karış
- surata bak süngüye davran
- surat asmak
- surat etmek
- suratı bir karış asılmak
- suratı değişmek
- suratı kasap süngeriyle silinmiş
- suratına indirmek
- suratından düşen bin parça olmak
- suratını dağıtmak
- suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
- suratı sirke satmak
- surat kalmamak
- surat mahkeme duvarı
Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat
SUARE (Kelime Kökeni: Fransızca soirée)
- Gece gösterimi
-
Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı
Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi. - Falih Rıfkı Atay
USARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿuṣāre)
-
Öz su
İki parmak arasında bütün usaresini salıveriyor, eriyor bitiyor. - Necip Fazıl Kısakürek
SİYER (Kelime Kökeni: Arapça siyer)
- Hz. Muhammed'in hayatını anlatan kitap
SEYİT (Kelime Kökeni: Arapça seyyid)
- Bir topluluğun ileri gelen kişisi
- Hz. Muhammed'in soyundan olan kimse
SEYİR (Kelime Kökeni: Arapça seyr)
-
Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş
Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar. - Asaf Halet Çelebi
- Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi
- Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi
- Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma
-
Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa
Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu. - Halide Edip Adıvar
-
Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum
Bundan âlâ seyri nerede bulacak garipler? - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- seyre çıkmak
- seyre dalmak
Birleşik Kelimeler: seyredilmek, seyretmek, seyreylemek, seyrüsefer, kıyı seyri, sahil seyri
İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)
-
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı
- Bir şeyi birine hatırlatma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihtarda bulunmak
- ihtar etmek
Birleşik Kelimeler: ihtarname
TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)
- Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
- Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay
-
Tarih kitabı
Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.
-
Tarih dersi
Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarih atmak (veya koymak)
- tarih düşürmek
- tarihe geçmek
- tarihe karışmak
Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde