RUHİYATÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

RUHİYATÇI harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli RUHİYATÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ruhiyatçı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Ruhiyatçı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HIYAR12, HAYIT12, HAYIR12, HARİÇ12, İHRAÇ12, YAHUT12, AYRIÇ11, ÇAYIR11, YATÇI11, HATIR10, ITRAH10, RAYİÇ10, UÇARI10, ARTÇI9, İHTAR9, TURAÇ9, TARİH9, UYARI9, AYRIT8, ÇİTAR8, YATIR8

AYRIT

[isim]

[matematik]

  • İki düzlemin ara kesiti

    Bir küpün on iki ayrıtı vardır.

YATIR

[isim]

  • Doğaüstü gücü bulunduğuna ve insanlara yardım ettiğine inanılan kimsenin mezarı

ARTÇI

[isim]

  • Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket

[askerlik]

  • Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı

[sıfat]

  • Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı

Birleşik Kelimeler: artçı deprem, artçı sarsıntı, artçı şok

İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)

[isim]

  • Uyarma, dikkat çekme, uyarı

    Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Bir şeyi birine hatırlatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihtarda bulunmak
  • ihtar etmek

Birleşik Kelimeler: ihtarname

TURAÇ (Kelime Kökeni: Arapça durrāc)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sülüngillerden, uzunluğu 34 santimetre olan, soyu azalmış bir tür kuş (Tetrao francolinus)

    İyi bir avcı olur da turaç vurursan bana da turaç getir. - Yaşar Kemal

TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)

[isim]

  • Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
  • Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
  • Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı

    Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay

  • Tarih kitabı

    Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.

  • Tarih dersi

    Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarih atmak (veya koymak)
  • tarih düşürmek
  • tarihe geçmek
  • tarihe karışmak

Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde

UYARI

[isim]

  • Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih

    Romancının uyarılarından habersiz kaldınız. - Adalet Ağaoğlu

[biyoloji]

  • Organizmada uyarım yaratan güç

Birleşik Kelimeler: erken uyarı

HATIR (Kelime Kökeni: Arapça ḫāṭir)

[isim]

  • Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd
  • Gönül, kalp

    Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme.

  • Birine karşı duyulan saygı, sevgi

    Hatırınız için bu işi yaptım.

  • Durum, keyif, hâl

    Hatırını sormak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hatır (veya hatırını) saymak
  • hatıra (veya hatır ve hayale) gelmemek
  • hatır almak
  • hatır eylemek
  • hatır gönül bilmek (veya saymak veya tanımak)
  • hatır gönül yapmak
  • hatır gönül yıkmak (veya kırmak)
  • hatırı için
  • hatırı kalmak
  • hatırına bir şey gelmesin
  • hatırına gelmek
  • hatırına getirmek
  • hatırında kalmak
  • hatırından (veya hatır ve hayalinden) geçmemek
  • hatırından çıkmamak
  • hatırında olmak
  • hatırında tutmak
  • hatırını hoş etmek
  • hatırını kırmak
  • hatırını sormak
  • hatırı sayılır
  • hatır için çiğ tavuk yemek
  • hatır sormak

Birleşik Kelimeler: hatır belasına, hatır senedi, istifsarıhatır, komşu hatırı

ITRAH (Kelime Kökeni: Arapça iṭrāḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Dışarı çıkarma, dışarı atma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıtrah etmek

RAYİÇ (Kelime Kökeni: Arapça rāyic)

[isim]

  • Bir para biriminin veya malın satış ve sürüm değeri

    Türk lirasının rayicinin en yüksek olduğu bir dönemden söz ediyorum. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: rayiç bedel, rayiç fiyat

UÇARI

[sıfat]

  • Ele avuca sığmaz (kimse)

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih

    Yazar dediğin biraz uçarı, serseri mizaç olmalı değil midir? - Haldun Taner

AYRIÇ

[isim]

[halk ağzında]

  • Yol kavşağı, iki yolun ayrıldığı yer

ÇAYIR

[isim]

  • Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

  • Böyle yerde biten ot

Birleşik Kelimeler: çayırgüzeli, çayır kuşu, çayır mantarı, çayırmelikesi, çayır otu, çayır peyniri, çayırsedefi, çayır tavuğu, çayır teresi, çayır tirfili, çayır yulafı, karaçayır, kuru çayır, suni çayır, yaş çayır, dağ çayırı, orman çayırı, yayla çayırı

YATÇI

[isim]

  • Yat turizmiyle uğraşan kimse
  • Yat yapan veya satan kimse
  • Yat ile seyahat etmeyi seven kimse

HIYAR (Kelime Kökeni: Farsça ḫiyār)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kabakgillerden, uzun, iri meyveli, sürüngen, bir yıllık otsu bir bitki (Cucumis sativus)

[bitki bilimi]

  • Bu bitkinin iri, yeşil ürünü, salatalık

[sıfat]

[argo]

  • Kaba saba, görgüsüz, budala

Birleşik Kelimeler: hıyarağa, hıyarağası, hıyaroğluhıyar, hıyarşembe, acı hıyar, denizhıyarı, eşek hıyarı, Hint hıyarı, it hıyarı, denizhıyarları

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük

Birleşik Kelimeler: hakkıhıyar