RUHİYATÇI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
RUHİYATÇI harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli RUHİYATÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ruhiyatçı ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ruhiyatçı olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AHÇI12,
İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)
-
Gelir
Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gelir getiren mülk
Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin
- Söyleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- irat etmek
Birleşik Kelimeler: iradımesel
ARTI
- Toplama işleminde + işaretinin adı, zait
- Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif
-
Fazlalık
Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç
Birleşik Kelimeler: artı güç, artı para, artı sayı, artı uç
ITRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṭrī)
- Itırlı, kokulu
TURA
- Tuğra
- Metal paranın resimli yüzü
- Halat gibi örülmüş iplik çilesi
- Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil
- Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu
Birleşik Kelimeler: yazı tura
RİYA (Kelime Kökeni: Arapça riyā)
- İkiyüzlülük
AYIT
- Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 metre boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus)
AYRI
-
Başka, başka türlü
Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu. - Lâtife Tekin
-
Aynı yerde kalan
Beraber misiniz, ayrı mısınız?
- Yalnız, tek başına
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayrı baş çekmek
- ayrı düşmek
- ayrı eve çıkmak
- ayrı seçi yapmak
- ayrı tutmak
Birleşik Kelimeler: ayrı ayrı, ayrı basım, ayrı cinsten, ayrı gayrı, ayrı çanak yapraklılar, ayrı taç yapraklılar
ÇİTA (Kelime Kökeni: İngilizce cheetah)
- Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan
URAY
- Belediye
YURT
-
Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
Türk yurduna Türkiye denir.
-
Memleket
Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez. - Falih Rıfkı Atay
-
Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
Güçsüzler yurdu.
- Göçebe Türklerin oturduğu çadır
-
Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler. - Ahmet Cemal
-
Diyar
Bu köy pehlivanlar yurdudur.
- Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
- Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
- Sahip olunan arazi, emlak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yurt edinmek (veya tutmak)
Birleşik Kelimeler: yurt bilgisi, yurt dışı, yurt içi, yurt özlemi, yurtsever, ana yurt, yer yurt, baba yurdu, bakım yurdu, biçki dikiş yurdu, biçki yurdu, düşkünler yurdu, öğrenci yurdu, sağlık yurdu, yaşlılar yurdu, yetiştirme yurdu
YARI
- Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
-
Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan
Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor. - Attila İlhan
-
Devre arası
Birinci yarıda dört gol attık.
- Gereğinden az, tam olmayarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarıda kalmak
- yarı yolda bırakmak
Birleşik Kelimeler: yarı açık cezaevi, yarı ağır sıklet, yarı alan, yarı asalak, yarı başkalaşma, yarı başkanlık, yarı bel, yarı belgesel, yarı buçuk, yarıçap, yarı final, yarı finalist, yarı gece, yarı geçirgen, yarı göçebe, yarı gölge, yarı hücre, yarı iletken, yarı karanlık, yarı kurak, yarı kübik, yarı küre, yarı mamul, yarı orta sıklet, yarı otomatik, yarı resmî, yarı saha, yarı sanayileşme, yarı saydam, yarı son, yarı yarıya, yarıyıl, ikinci yarı, ilk yarı, iri yarı, ana yarısı, baba yarısı, gece yarısı
YATI
-
Gidilen yerde geceyi geçirme
Yatıya bekleriz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yatıya kalmak
Birleşik Kelimeler: gece yatısı
ATÇI
- At yetiştiricisi
AÇIT
- Bir duvarda kapı, pencere, kemerleme vb. bölümler için bırakılmış açıklık
AHİR (Kelime Kökeni: Arapça āḫir)
- Son, sonraki
- Sonra, en sonra, sonunda
Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir