Ret ile Biten Kelimeler

RET ile biten 71 kelime bulunuyor. Sonu RET olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ret kelimesinin anlamı nedir? Ret ile başlayan kelimeler. İçinde ret olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ADABIMUAŞERET23

12 Harfli Kelimeler

RUHUMÜCERRET24, FAKRUZARURET23, İADEİZİYARET19

10 Harfli Kelimeler

SETRİAVRET17

9 Harfli Kelimeler

MÜZAHERET19, MUHACERET18, MUGAYERET17, MÜBAŞERET17

8 Harfli Kelimeler

MAĞFİRET22, MEFHARET19, MEŞVERET18, MÜCERRET14, MUAŞERET13, MESERRET10

7 Harfli Kelimeler

VEZARET16, SEFARET14, KEFARET13, BEŞARET12, MAHARET12, ZİYARET12, HAKARET11, HARARET11, MAZERET11, TAHARET11, ZARURET11, CESARET11, BASİRET10, NEZARET10, SADARET10, ŞETARET10, TİCARET10, BEKARET9

6 Harfli Kelimeler

ŞÖHRET19, GOFRET17, MÜFRET15, HİCRET13, HAZRET13, MEFRET13, FETRET12, GAYRET12, HAYRET12, NEFRET12, HASRET11, OPERET11, AHİRET10, SUBRET10, AŞİRET9, İŞARET9, KUDRET9, SEYRET9, ŞİRRET9, İBARET8
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

AVRET11, ÜCRET10, CÜRET10, AHRET9, İŞRET8, BARET7, İBRET7, SURET7, MERET6, LİRET5, TARET5

3 Harfli Kelimeler

RET3

RET (Kelime Kökeni: Arapça redd)

[isim]

  • Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme

    Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu. - Peyami Safa

  • Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama

    Evlatlıktan ret.

Birleşik Kelimeler: reddedilmek, reddetmek, reddeylemek, reddihâkim, reddimiras, reddolunmak

LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)

[isim]

[eskimiş]

  • İtalya'nın para birimi

TARET (Kelime Kökeni: İngilizce turret)

[isim]

[askerlik]

  • Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule

    Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu. - Attila İlhan

MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)

[isim]

  • Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü

    Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Uğursuz

BARET (Kelime Kökeni: Fransızca barrette)

[isim]

  • Küçük takke, papaz takkesi
  • Bir süs iğnesi türü
  • İşçilerin başlarına giydikleri, metal veya plastikten yapılmış koruyucu başlık

İBRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibret)

[isim]

  • Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç

    Gören göze ibret vardır her şeyde. - Âşık Veysel

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Çirkin, kötü, acayip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibret almak
  • ibret olmak

Birleşik Kelimeler: ibretiâlem

SURET (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)

[isim]

  • Görünüş, biçim

    İnsan suretinde bir ağaç.

  • Yazı veya resim kopyası, nüsha

    Bunun bir suretini almalı.

  • Biçim, yol, tarz

    Onlar daimî surette güzeli, iyiyi, doğruyu görmemeye mahkûm olmuşlardır. - Asaf Halet Çelebi

  • İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü

[halk ağzında]

  • Resim, fotoğraf

[eskimiş]

  • Yüz, çehre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • suret almak (veya çıkarmak)
  • sureti haktan görünmek
  • suretine girmek

İBARET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāret)

[sıfat]

  • Oluşan, meydana gelen

    Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibaret olmak (veya kalmak)

İŞRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿişret)

[isim]

[eskimiş]

  • İçki içme

    İşret meclisi.

BEKÂRET (Kelime Kökeni: Arapça bekāret)

[isim]

[eskimiş]

  • Kızlık

    Hangi erkek aşk yapmadan evlendiği kızdan tam bir bekâret beklemez? - Etem İzzet Benice

  • Saflık, temizlik, masumluk

    Ruhumun bekâretini sana verdim. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Sanat ve düşüncede özgünlük, yenilik
  • Doğallık, tazelik

AŞİRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaşīret)

[isim]

  • Dil ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında toplum, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluk, oymak

    Bunlar aşiret reislerine hulus çakmışlar, hep alttan almışlar belki rüşvetlerini de yemişler ve onları şımartmışlardı. - Necip Fazıl Kısakürek

İŞARET (Kelime Kökeni: Arapça işāret)

[isim]

  • Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im

    Noktalama işaretleri.

  • Belirti, gösterge, alamet
  • El, yüz hareketleriyle gösterme

    Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işaret etmek
  • işaret vermek

Birleşik Kelimeler: işaret dili, işaret fişeği, işaret parmağı, işaret sıfatı, işaret zamiri, bölme işareti, çarpma işareti, çıkarma işareti, denden işareti, düzeltme işareti, inceltme işareti, kesme işareti, kök işareti, noktalama işareti, soru işareti, şapka işareti, tek tırnak işareti, tırnak işareti, ti işareti, toplama işareti, uzatma işareti, ünlem işareti, yol işareti, yüzde işareti, trafik işaretleri

KUDRET (Kelime Kökeni: Arapça ḳudret)

[isim]

  • Güç(I), erk, erke, iktidar

    Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. - Atatürk

  • Yetenek

    Din adamları halk üzerinde büyük bir telkin kudretine sahiptirler. - Mehmet Kaplan

  • Maddi güç, zenginlik

[din bilgisi]

  • Tanrı yapısı

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın ezelî gücü

    Balınan yoğrulmuş o sırma saçlar / Kudretten çekilmiş karadır kaşlar - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: kudret hamamı, kudret helvası, kudret narı

ŞİRRET (Kelime Kökeni: Arapça şirret)

[sıfat]

  • Kavga çıkarmaktan hoşlanan, edepsiz (kimse)

    Melek kadar masum / Yok canım şeytan kadar şirret - Behçet Necatigil

MESERRET (Kelime Kökeni: Arapça meserret)

[isim]

[eskimiş]

  • Sevinç