Res ile Başlayan Kelimeler

RES ile başlayan 42 kelime bulunuyor. Başında RES olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Res ile biten kelimeler. İçinde res olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

RESMİLEŞTİRMEK20, RESİMLENDİRMEK19

13 Harfli Kelimeler

RESMİLEŞTİRME19, RESİMLENDİRME18

11 Harfli Kelimeler

RESTİTÜSYON18, RESTORASYON17, RESMİLEŞMEK17, RESİMLEŞMEK17

10 Harfli Kelimeler

RESMİGEÇİT19, RESEPSİYON19, RESMİLEŞME16, RESİMLEŞME16, RESTLEŞMEK15, RESMİKABUL15, RESİMCİLİK15, RESİMLEMEK13

9 Harfli Kelimeler

RESTLEŞME14, RESSAMLIK13, RESMETMEK12, RESİMLEME12

8 Harfli Kelimeler

RESEPTÖR19, RESESYON13, RESÜLMAL12, RESMİYET12, RESMETME11, RESTORAN10, RESMİLİK10, RESİMLİK10

7 Harfli Kelimeler

RESESİF15, RESİMCİ12, RESİMSİ10, RESTORE9, RESİMLİ9, RESİTAL8

6 Harfli Kelimeler

RESSAM9, RESMEN8

5 Harfli Kelimeler

RESİF12, RESUL7, RES7, RESİM7, RESEN6

4 Harfli Kelimeler

REST5

REST (Kelime Kökeni: Fransızca reste)

[isim]

  • Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü

[mecaz]

  • Karşı çıkış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rest çekmek
  • resti görmek

RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kendi başına, kendiliğinden
  • Bağımsız olarak, kimseye bağlı olmaksızın

    Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine ... yargı mercilerine başvurulamaz. - Anayasa

RESUL (Kelime Kökeni: Arapça resūl)

[isim]

[din bilgisi]

  • Kendisine kitap indirilmiş peygamber

[eskimiş]

  • Haberci

RESMÎ (Kelime Kökeni: Arapça resmī)

[sıfat]

  • Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı

    Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel

    Resmî muamele. Resmî müracaat.

[mecaz]

  • Samimi olmayan, teklifli, ciddi

    Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: resmî bayram, resmî dil, resmî elbise, resmî giysi, resmî nikâh, yarı resmî

RESİM (Kelime Kökeni: Arapça resm)

[isim]

  • Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri

    Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. - Tarık Buğra

  • Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat

    Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. - Orhan Seyfi Orhon

  • Fotoğraf

    Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. - Aka Gündüz

[hukuk]

  • Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç

    Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Tören
  • Açık gösterge, kesin sonuç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • resim almak
  • resim çekmek (veya çıkarmak)
  • resim gibi

Birleşik Kelimeler: resim yazı, resmetmek, resmigeçit, resmikabul, baskı resim, cam resim, canlı resim, çıplak resim, çizgi resim, dağlama resim, gölgeli resim, ıstampa resim, kazıma resim, net resim, nevresim, robot resim, saydam resim, temsilî resim, vesikalık resim, yakma resim, atölye resmi, demir resmi, duvar resmi, geçit resmi, işgaliye resmi, kabul resmi, mağara resmi, palamar resmi, tellaliye resmi

RESİTAL (Kelime Kökeni: Fransızca récital)

[isim]

[müzik]

  • Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser

    Piyano resitali.

[spor]

  • Oyuncunun tek başına gösterdiği başarılı etkinlik

RESMEN (Kelime Kökeni: Arapça resmen)

[zarf]

  • Devlet adına, devletçe, resmî olarak

    Bu, resmen harp ilan olunmaksızın savaş kapısını açmak demekti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince

    Memlekete hareketten önce resmen sefarete müracaat ettim. - Nazım Hikmet

  • Kesinlikle, açıkça, kesin olarak

    Resmen çöpün içinde yaşıyoruz. - Elif Şafak

RESTORE (Kelime Kökeni: Fransızca restauré)

[sıfat]

[mimarlık]

  • `Eski ve değerli bir yapıyı onarıp eski durumuna getirmek` anlamındaki restore etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

RESİMLİ

[sıfat]

  • İçinde resimler bulunan, musavver

    Fincanlardan evvel, hemen arkalarında duran yuvarlak, vernikli, resimli tepsiye uzandı eli. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: resimli roman

RESSAM (Kelime Kökeni: Arapça ressām)

[isim]

  • Resim yapan sanatçı

    Ben kendi hesabıma ressam olmak isterdim. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: benzetici ressam, benzeti ressamı

RESTORAN (Kelime Kökeni: Fransızca restaurant)

[isim]

  • Lokanta

RESMÎLİK

[isim]

  • Resmî olma durumu, resmiyet, formellik

RESİMLİK

[isim]

  • Resim takmaya yarayan çerçeve

    Nevin salonda asabi dolaşıyor, bazı küçük vazoların, resimliklerin, heykellerin yerlerini değiştiriyor. - Peyami Safa

  • Albüm

RESİMSİ

[sıfat]

  • Resmi andıran, resme benzeyen, resim gibi
  • Durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer (görünüş), pitoresk

RESMETME

[isim]

  • Resmetmek işi