[sıfat]

[halk ağzında]

• Cüzzamlı

[isim]

• Genellikle tek parçalı kadın giyeceği

  Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde. - Zeyyat Selimoğlu

[isim]

[anatomi]

• Ağ tabaka

[isim]

• Mürekkeple çizgi çizmeye yarayan, türlü kalınlıklarda gereç

• Mürekkebin daha çabuk kurumasını sağlayan madde

  Mimarlık öğrenciliğimdeki çizimlere gönye, çini mürekkebi ve tirlinle başlamıştık. - Aydın Boysan

[sıfat]

• Tanelerden oluşmuş

• Çeşitli boylarda tanesi olan

  İri taneli büyük ve siyah binlik dergâh tespihini çekmeye başladığı zaman... - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Soyluluk

  Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

• Asillik

• Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

• Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

[isim]

[hayvan bilimi]

• Aslan

Ata Sözleri ve Deyimler

• arslanın adı çıkmış, çakallar baş keser

[sıfat]

[müzik]

• Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste)

[sıfat]

• Harekete hazır, tetikte

  Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

• alesta beklemek
• alesta durmak
• alesta tutmak

[isim]

[eskimiş]

• Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

  Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

• Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha

  Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi. - Tarık Buğra

[isim]

• Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli

[isim]

[kimya]

• Alkol

[isim]

[tıp]

• Histeri

  Bu kadının hastalığı, isterinin çok şiddetli bir nevidir. - Peyami Safa

[isim]

• Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme

  İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi. - Halide Edip Adıvar

• Yayılma, kaplama, sarma, bürüme

Ata Sözleri ve Deyimler

• istila etmek