REDDOLUNMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

REDDOLUNMAK harflerini içeren 6 harfli 27 kelime bulunuyor. 6 harfli REDDOLUNMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOKUMA11, DONMAK10, DOLMEN10, DOLMAK10, DURMAK10, KUDEMA10, MODERN10, MUNDAR10, URODEL10, DERMAN9, KORUMA9, KROMLU9, LONDRA9, MORULA9, MORLUK9, OKUNMA9, ONULMA9, OLUNMA9, KUMRAL8, MAKULE8, MANUEL8, MENKUL8, NORMAL8, RULMAN8, KOLERA7, KORNEA7, REKLAM7

KOLERA (Kelime Kökeni: Fransızca choléra)

[isim]

[tıp]

  • Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık

    O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı. - Ömer Seyfettin

KORNEA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[anatomi]

  • Saydam tabaka

REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)

[isim]

  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

  • Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam

KUMRAL

[isim]

  • Koyu sarı veya açık kestane rengi

[sıfat]

  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak

MAKULE (Kelime Kökeni: Arapça maḳūle)

[isim]

[eskimiş]

  • Çeşit

[felsefe]

[mantık]

  • Ulam

MANUEL (Kelime Kökeni: Fransızca manuel)

[sıfat]

  • Elle işletilen

[isim]

  • El kitabı

MENKUL (Kelime Kökeni: Arapça menḳūl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bir yerden bir yere taşınabilen (mal)
  • Ağızdan ağıza geçerek gelmiş, söylenegelmiş

    Kerameti kendinden menkul şeyhler gibi bu armağanlar onların eksik olan kabiliyetlerinin bir çeşit icazeti oluyor. - Haldun Taner

[isim]

[hukuk]

  • Taşınır

Birleşik Kelimeler: menkul kıymetler

NORMAL (Kelime Kökeni: Fransızca normal)

[sıfat]

  • Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun

    Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

  • Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum

[isim]

[matematik]

  • Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme

Birleşik Kelimeler: normalaltı, normal fiyat, normalüstü

RULMAN (Kelime Kökeni: Fransızca roulement)

[isim]

  • Mekanik ve elektrikli sistemlerde kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesi sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile muylular arasına yerleştirilen parça

DERMAN (Kelime Kökeni: Farsça dermān)

[isim]

  • Güç, takat, mecal

    Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var? - Karacaoğlan

  • İlaç

[mecaz]

  • Çıkar yol, çare

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dermanı kesilmek

KORUMA

[isim]

  • Korumak işi

    Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi. - Yaşar Kemal

  • Can güvenliğinin tehlikede olduğu düşünülen bir kimseyi saldırılardan korumak üzere görevlendirilmiş kişi, koruma görevlisi

[ekonomi]

  • Bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • korumaya almak

Birleşik Kelimeler: koruma aracı, koruma görevlisi, koruma polisi, koruma ünsüzü, orman koruma memuru, sahil koruma, yakın koruma, alan koruması

KROMLU

[sıfat]

  • Birleşiminde krom bulunan

MORULA (Kelime Kökeni: Fransızca morula)

[isim]

[biyoloji]

  • Blastula

MORLUK

[isim]

  • Mor olma durumu
  • Vurma ve çarpma sonucu vücutta oluşan çürük, morartı

OKUNMA

[isim]

  • Okunmak işi

    Her şairin içinde bir okunma, bir yayılma, bir beğenilme hırsı vardır. - Orhan Veli Kanık