REBİYÜLEVVEL Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

REBİYÜLEVVEL harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli REBİYÜLEVVEL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜVE14, ÜVEY14, REVÜ12, EVRE10, EVLİ10, VELİ10, VERE10, VERİ10, BİYE8, BİLE6, BERİ6, BERE6, BELİ6, EYER6, İBRE6, LÜLE6, REYE6, YELE6, ERİL4, ELLİ4, İLLE4, REEL4

ERİL

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ELLİ

[isim]

  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]

  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli

İLLE

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin

REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)

[sıfat]

  • Gerçek

BİLE

[bağlaç]

  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf]

[eskimiş]

  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]

  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat

BERİ

[isim]

  • Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı, öte karşıtı

    Biraz beriye geliniz.

[sıfat]

  • Bu uzaklıkta bulunan

    Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. - Sait Faik Abasıyanık

[edat]

  • -den bu yana

    Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino

Birleşik Kelimeler: enberi, çekberi, deminden beri, gelberi, günberi, öteberi, öteden beri, tez beri, yerberi, öteden beriden, ötesi berisi, öteye beriye

BERE

[isim]

  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
  • Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik

[isim]

  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)

[edat]

[eskimiş]

  • Evet

EYER

[isim]

  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı

İBRE (Kelime Kökeni: Arapça ibre)

[isim]

  • Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne

    Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor. - Çetin Altan

  • Çam, ardıç, sedir vb. ağaçların yaprağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibre birinden yana dönmek

LÜLE (Kelime Kökeni: Farsça lūle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bükülmüş, dürülmüş şey

    Bir lüle kaymak.

  • Tütün çubuğu, pipo, nargile vb.nin ucuna takılan, tütün konulan yuva

    Duman ocak gibi çıkmakta çünkü her lüleden. - Mehmet Akif Ersoy

[halk ağzında]

  • Su akan musluksuz boru

    Lüleden akan su bollaşmıştı. - Abbas Sayar

Birleşik Kelimeler: lüle lüle, lüle taşı

REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)

[sıfat]

  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner

YELE

[isim]

  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet

  • Balıklarda sırt yüzgeci

BİYE (Kelime Kökeni: Fransızca biais)

[isim]

  • Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit

EVRE

[isim]

  • Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, merhale, mertebe, safha