REBİYÜLAHİR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

REBİYÜLAHİR harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli REBİYÜLAHİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HÜLYA13, HÜRYA13, HAYBE13, ALEYH11, BAHRİ11, BAHİR11, HAYLİ11, HİLYE11, HÜRLE11, HABER11, HARBE11, HARBİ11, İHBAR11, ABİYE9, BİYEL9, BİREY9, BİLYE9, HAİLE9, HARİR9, İHALE9, İLBAY9, İLAHİ9, İLAHE9, RAHLE9, BİRLİ7, BİRER7, BİLİR7, BİLAR7, BERRİ7, BERİL7, İBARE7, LİBRE7, RİYAL7, YERLİ7, İLERİ5

İLERİ

[isim]

  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
  • Bir şeyin ulaşılacak yönü

    Yolun ilerisi düz.

  • Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra

[sıfat]

  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]

  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat]

[mecaz]

  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]

  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]

  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]

  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites

BİRLİ

[sıfat]

  • Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan

[isim]

  • As (II)

Birleşik Kelimeler: on birli

BİRER

[sıfat]

  • Herkese bir

    Birer kalp bıraktılar bize kırık / Ömrümüzce gözyaşı döktürecek - Cahit Sıtkı Tarancı

Birleşik Kelimeler: birer ikişer

BİLİR

[sıfat]

  • `Anlar, sayar, yapar` anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz

    İyilikbilir.

Birleşik Kelimeler: bilirkişi, değerbilir, iyilikbilir, kadirbilir, tatbilir

BİLAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü

BERRİ (Kelime Kökeni: Arapça berrī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Karasal

BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

İBARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāre)

[isim]

  • Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz

    Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var? - Ahmet Rasim

LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)

[isim]

[eskimiş]

  • Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)

[isim]

  • Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
  • İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi

YERLİ

[sıfat]

  • Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

    Yerli dolap. Yerli sedir.

  • Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan

    Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Belli bir bölgede yetişen, otokton

    Yerli muz. Yerli meyve.

  • Bir yerin ilk sakini olan, otokton
  • Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan

    Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney

  • Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad

Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli

ABİYE (Kelime Kökeni: Fransızca habillé)

[isim]

  • Gece kıyafeti

BİYEL (Kelime Kökeni: Fransızca bielle)

[isim]

  • Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş, pistonun doğrusal hareketini krankta dairesel harekete çeviren, hareketli kol

BİREY

[isim]

  • Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert

    Matbaanın bulunması, sanat ve kültür olaylarından tüm bireylerin nasiplenmesi yolunu açtı. - Aydın Boysan

  • Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri

[mantık]

  • Bir türün kapsamı içine giren somut varlık

[ruh bilimi]

  • İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert

[toplum bilimi]

  • Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert

Birleşik Kelimeler: birey oluş, bireyüstü

BİLYE (Kelime Kökeni: İtalyanca biglia)

[isim]

  • Çocukların oynamak için kullandığı taş, maden, toprak, cam vb.nden yapılmış küçük yuvarlak nesne, misket, cıncık, zıpzıp
  • Motorlu taşıtlarda dönme veya sürtünme etkilerini azaltmak, aşınmayı ve enerji yitimini önlemek için göbeklerdeki yataklara yerleştirilen, çoğunlukla çelikten, küçük yuvarlak