REBİYÜLAHİR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
REBİYÜLAHİR harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli REBİYÜLAHİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HEBA10,
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
ERİL
- Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker
İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)
-
Eğreti, ödünç
Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa
- Eğreti verme, ödünç verme
LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)
-
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik
Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay
-
Bazı ülkelerin para birimi
Mısır lirası. Suriye lirası.
- Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira
Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira
ABLİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga
Ata Sözleri ve Deyimler
- abliyi kaçırmak (veya bırakmak veya koyuvermek)
BİRİ
-
Bir tanesi
Kurşun vınlayarak gidip bahçedeki ağaçlardan birine saplanmıştı. - Ayşe Kulin
-
Bilinmeyen bir kimse
İhtimal, hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi. - Orhan Seyfi Orhon
Ata Sözleri ve Deyimler
- biri eşikte biri beşikte
- biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar
Birleşik Kelimeler: her biri, herhangi biri, hiçbiri
BİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca birra)
-
Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu
Masadakilerin kimi rakı, kimi de bira içiyordu. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: bira bardağı, birahane, bira mayası
BARİ (Kelime Kökeni: Farsça bārī)
-
Hiç olmazsa, hiç değilse, o hâlde, öyleyse
Hepsini at bir yana / Bari o günlerin bana / Şiirini söyle tatlı su - Mustafa Seyit Sutüven
-
Keşke
Bu bari doğru çıksaydı, yazarlığıma geçmişte bir ipucu bulacaktım. - Adalet Ağaoğlu
BALE (Kelime Kökeni: Fransızca ballet)
-
Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü
Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz. - Mehmet Kaplan
BİLİ
- Bilgi
BİLE
-
Da, de, dahi
Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu
-
Birlikte
Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal
-
Üstelik
Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat
BERİ
-
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı, öte karşıtı
Biraz beriye geliniz.
-
Bu uzaklıkta bulunan
Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. - Sait Faik Abasıyanık
-
-den bu yana
Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino
Birleşik Kelimeler: enberi, çekberi, deminden beri, gelberi, günberi, öteberi, öteden beri, tez beri, yerberi, öteden beriden, ötesi berisi, öteye beriye
BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)
- Evet
BELA (Kelime Kökeni: Arapça belā)
-
İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
Kumar, toplum için büyük bir beladır.
-
Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Hak edilen ceza
Allah belasını verdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- bela (veya belasını) aramak
- bela çıkarmak
- bela getirmek
- bela kesilmek
- belalar mübareği
- bela okumak
- bela olmak
- belası
- belasını bulmak
- belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
- belayı satın almak
Birleşik Kelimeler: defibela, güç bela, püsküllü bela, tatlı bela, yedi bela, zor bela, ar belası, baş belası, gönül belası, namus belası, hatır belasına
İBRE (Kelime Kökeni: Arapça ibre)
-
Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor. - Çetin Altan
- Çam, ardıç, sedir vb. ağaçların yaprağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ibre birinden yana dönmek