Raş ile Biten Kelimeler
RAŞ ile biten 12 kelime bulunuyor. Sonu RAŞ olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Raş ile başlayan kelimeler. İçinde raş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
KAHRAMANMARAŞ22
11 Harfli Kelimeler
HEYKELTIRAŞ21
10 Harfli Kelimeler
ELMASTIRAŞ16, KALEMTIRAŞ15
8 Harfli Kelimeler
CANHIRAŞ19
5 Harfli Kelimeler
UĞRAŞ16, FARAŞ14, ABRAŞ10, DARAŞ10, YARAŞ10, TIRAŞ9, TARAŞ8
TARAŞ
- Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar
TIRAŞ (Kelime Kökeni: Farsça terāş)
-
Saç veya sakalı kesme işi, yülüme
Tıraştan sonra da bıyık, sakal yerleri belli olurdu. - Memduh Şevket Esendal
-
Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme
Asker tıraşı.
-
Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal
Üç günlük tıraşıyla hasta yatıyordu.
- Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belli bir biçim vermek için yontma
-
Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz
Bırak tıraşı, doğru konuş!
Ata Sözleri ve Deyimler
- tıraşa tutmak
- tıraş etmek
- tıraşı gelmek (veya uzamak)
- tıraş olmak
Birleşik Kelimeler: tıraş bıçağı, tıraş fırçası, tıraş köpüğü, tıraş kremi, tıraş losyonu, tıraş makinesi, tıraş sabunu, tıraş tası, dikine tıraş, elmastıraş, heykeltıraş, kalemtıraş
ABRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça abrāş)
-
Alaca benekli
Abraş at.
- Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı)
- Çarpık, eğri, düzgün olmayan
- Ters, kaba, görgüsüz (kimse)
- Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse)
- Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık
- Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık
- Deseni ve atkısı bozuk halı
DARAŞ
-
Dar, kasvetli (yer)
O oda hem daraş hem nezaretsiz hem de lodosa karşı. - Sermet Muhtar Alus
YARAŞ
-
Girişken (kimse)
Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
FARAŞ (Kelime Kökeni: Arapça ferrāş)
-
Toplanan süprüntüleri alıp atmak için kullanılan teneke veya plastikten yapılmış kısa saplı bir kürek türü
Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı. - Ercüment Ekrem Talu
Ata Sözleri ve Deyimler
- faraş gibi (veya kadar)
KALEMTIRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem + Farsça -terāş)
- Kurşun kalemlerin ucunu açmak için kullanılan türlü biçimlerdeki keski, kalem açacağı
- Kamış kalemleri açmak için kullanılan uzun saplı küçük bıçak
ELMASTIRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça elmās + Farsça -terāş)
-
(elma'stıraş) Üzeri elmas gibi yontulmuş (iyi tür cam, billur)
Elmastıraş sürahi.
- Ucu elmaslı, kalem biçiminde cam keskisi, elmas
UĞRAŞ
-
Bir insanın yaptığı iş veya meslek, iş güç, meşguliyet
Bu arada köy yaşamından çeşitli sahneleri, uğraşları canlandıran oyunlar vardır. - Metin And
- Bir kimsenin kendi isteğiyle seçerek ve zevk alarak yaptığı iş, iş güç, meşguliyet
-
Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele
Onlara biraz gayretle anımsatılabilir bu gerçekler ama bu hem zahmetli, hem de süreç içinde kendimizi de onları da kırmayı göze alan bir uğraş gerektirir. - Reha Mağden
HEYKELTIRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça heykel + Farsça -terāş)
-
Heykelci
Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim. - Necip Fazıl Kısakürek
KAHRAMANMARAŞ
- Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri