RASYON ile Oluşan Kelimeler (RASYON Kelime Türetme)

RASYON harflerinden oluşan 34 kelime bulunuyor. RASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rasyon kelimesinin anlamı nedir? Rasyon ile başlayan kelimeler. Rasyon ile biten kelimeler. İçinde rasyon olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

RASYON10

5 Harfli Kelimeler

SONRA7, SONAR7

4 Harfli Kelimeler

OYSA8, SOYA8, ORYA7, ONAY7, ORSA6, ORAN5, ONAR5

3 Harfli Kelimeler

SOY7, OYA6, SAY6, YAS6, AYN5, ONS5, RAY5, SON5, YAR5, YAN5, NAS4, ONA4, ORA4, SAN4, NAR3

2 Harfli Kelimeler

OY5, YO5, AY4, YA4, AS3, ON3, AR2, AN2, RA2

AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)

[isim]

  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]

  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]

  • Argon elementinin simgesi

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)

[isim]

  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim]

[halk ağzında]

  • İki tarla arasındaki sınır

[isim]

  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.

RA

[kimya]

  • Radyum elementinin simgesi

NAR (Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)
  • Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler bulunduran yuvarlak yemişi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nar gibi

Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nârına (veya nâra) yanmak

Birleşik Kelimeler: nârıbeyza

AS

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kakım

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey

[sıfat]

  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]

  • Arsenik elementinin simgesi

ON

[isim]

  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı

[sıfat]

  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü

NAS (Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)

[isim]

[eskimiş]

  • Açıklık, açık ve kesin yargı

[felsefe]

  • Dogma

ONA

[zamir]

  • O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi

    Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ona göre hava hoş

Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona

ORA

[isim]

  • O yer

    Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oralarda olmamak

Birleşik Kelimeler: oradan oraya

SAN

[isim]

  • Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
  • Ün

[felsefe]

  • Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı

Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla

AY

[ünlem]

  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]

  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre
  • Yılın on iki bölümünden her biri, mah, meh

    Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı.

  • Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre

    Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim]

[gök bilimi]

  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması

YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)

[ünlem]

  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]

  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]

  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

  • Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz

    Yetişirim diyorsun, ya yetişemezsen?

  • Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz

    Biz de gelelim mi? -Gelin ya.

  • Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz

    Bu, söylenecek söz mü? -Söylenir ya. Azıcık yardımcı olsa ya.

  • Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz

    Sen geldin, ya Ahmet? Siz karnınızı doyurdunuz, ya ben ne yapayım?

  • Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde `hele, özellikle` anlamlarında kullanılan bir söz

    O çocuğun terbiyesine, zekâsına, çalışkanlığına diyecek yok, ya inceliği. Fırtına kırdı, döktü, yıktı, ya o ağaçlara verdiği zarar.

  • Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz

    Fena oğlan değildir, değildir ya, yalnız bu sarhoşluğu var. - Memduh Şevket Esendal

  • Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya

ORAN

[isim]

  • Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo

    Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And

  • İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, orantı, tenasüp
  • Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin

[matematik]

  • İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı

    Üçün sekize oranı.

Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı

ONAR

[sıfat]

  • On sayısının üleştirme sayı sıfatı

    Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin. - Memduh Şevket Esendal

  • Her birine on, her defasında onu bir arada olan

AYN (Kelime Kökeni: Arapça ʿayn)

[isim]

[eskimiş]

  • Göz

Birleşik Kelimeler: aynısefa