RANTİYECİLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

RANTİYECİLİK harflerini içeren 7 harfli 36 kelime bulunuyor. 7 harfli RANTİYECİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

CİNAYET12, ERKİNCİ10, ERİTİCİ10, ETKİNCİ10, İRTİCAL10, İRTİCAİ10, İKİRCİL10, İKİNCİL10, İLERİCİ10, İNCELİK10, İLETİCİ10, KİLERCİ10, LATİNCE10, NİCELİK10, TANECİL10, TANECİK10, CANİLİK10, KATİYEN9, NİYETLİ9, NAKLİYE9, RANTİYE9, TİRYAKİ9, TAYİNLİ9, YETKİLİ9, YENİLİK9, ENTRİKA7, ERİNLİK7, İNTİKAL7, İRKİNTİ7, İKTİRAN7, KLARNET7, KERATİN7, NİTELİK7, NERİTİK7, RİNTLİK7, TELKARİ7

ENTRİKA (Kelime Kökeni: Fransızca intrigue)

[isim]

  • Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, desise, hile, dek (II)

    Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entrika çevirmek
  • entrikaya kurban gitmek

ERİNLİK

[isim]

  • Erin olma durumu, büluğ

İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)

[isim]

  • Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
  • Anlama, kavrama

    Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. - Haldun Taner

  • Miras olarak babadan çocuğuna kalma

[fizik]

  • Öteleme

[ruh bilimi]

  • Geçişim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikal etmek

Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi

İRKİNTİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Su birikintisi
  • Ürperme, irkilti

    Acaba, başımızdan geçen belalar, çektiğimiz mihnetler ve nihayet rahat, zengin bir memleketin batışını görmüş olmamız bizde, artık dünya hazlarına karşı bir nevi irkinti mi hasıl etmişti? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Korku, çekinme, irkilti

    Yarın en büyük kuvvetlerin karşısında en ufak bir irkinti bile bana yaklaşamayacaktır. - Aka Gündüz

İKTİRAN (Kelime Kökeni: Arapça iḳtirān)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaklaşma
  • Bir yere ulaşma, erişme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iktiran etmek

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)

[isim]

[müzik]

  • Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

    Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet

KERATİN (Kelime Kökeni: Fransızca kératine)

[isim]

[anatomi]

  • Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde

NİTELİK

[isim]

  • Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

    Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

  • Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

  • Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet

NERİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca néritique)

[sıfat]

[coğrafya]

  • Kıyı şeridinde deniz kabukları, kum, çakıl vb. şeylerle oluşan yığınakla ilgili

RİNTLİK

[isim]

  • Rint olma durumu

TELKÂRİ

[isim]

  • Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş

[sıfat]

  • Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)

[sıfat]

  • Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü

    Telkâri bir vazo.

KATİYEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿiyyen)

[zarf]

  • Hiçbir zaman, asla

    Ekmek yediğin kapıya katiyen küfranlık etmeyeceksin. - Kemal Tahir

  • Kesinlikle

    Ancak bu emirler insafsız görünseler bile katiyen ahlaksızca olamazlardı. - Asaf Halet Çelebi

NİYETLİ

[sıfat]

  • Niyeti olan, niyet eden

    Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi. - Ahmet Ümit

  • Oruç tutmakta olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: art niyetli, iyi niyetli

NAKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça naḳliyye)

[isim]

  • Taşıma işi
  • Taşıma ücreti, taşımalık

Birleşik Kelimeler: vesaitinakliye

RANTİYE (Kelime Kökeni: Fransızca rentier)

[isim]

  • Getirimci