RANDEVULU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

RANDEVULU harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli RANDEVULU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVA12, VEDA12, VADE12, VURU12, AVLU11, ALEV10, ENVA10, EVLA10, LEVA10, NEVA10, REVA10, VENA10, VALE10, DURU8, DARU7, DREN6, DANE6, EDNA6, URAN5, URLA5, ULAN5, ELAN4, NALE4

ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)

[zarf]

[eskimiş]

  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay

NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)

[isim]

[eskimiş]

  • İnleme, inilti

URAN

[isim]

  • Sanayi

URLA

[isim]

  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

ULAN

[ünlem]

[kaba konuşmada]

  • Ey

    Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be! - Memduh Şevket Esendal

  • Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü

    Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı. - Sait Faik Abasıyanık

DREN (Kelime Kökeni: Fransızca drain)

[isim]

  • Ark

[tıp]

  • Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç

DANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)

[isim]

  • Kuş yemi

EDNA (Kelime Kökeni: Arapça ednā)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok aşağı, en alt düzeyde

    İlmin âlâsı da olur, ednası da! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

DARU (Kelime Kökeni: Farsça dārū)

[isim]

[eskimiş]

  • İlaç

DURU

[sıfat]

  • Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
  • Pürüzsüz (ten)

    Bu, duru beyaz tenli ve kıpkızıl dudaklı bir körpe Rus kızıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.)

    Böyle duru bir mantık karşısında akan sular duruyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: arı duru

ALEV

[isim]

  • Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule

    Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. - Etem İzzet Benice

  • Sıcaklık

    İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Kıvılcım
  • Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama

[mecaz]

  • Aşk ateşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alev almak
  • alev bacayı (veya saçağı) sarmak
  • alev gibi parlamak

Birleşik Kelimeler: alev alev, alev kırmızısı, alev lambası, alev makinesi, alev rengi, çıplak alev, saman alevi, tandır alevi

ENVA (Kelime Kökeni: Arapça envāʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Türler, çeşitler

Birleşik Kelimeler: envaiçeşit, envaitürlü

EVLA (Kelime Kökeni: Arapça evlāʾ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Daha iyi, yeğ

    Bir şeyi bilmek, onun cahili olmaktan evladır, diyen bir hadis vardır. - Abdülhak Şinasi Hisar

LEVA (Kelime Kökeni: Bulgarca)

[isim]

  • Bulgar para birimi

NEVA (Kelime Kökeni: Farsça nevā)

[isim]

[eskimiş]

  • Ses, ahenk, nağme

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir makam adı ve yegâhtan bir oktav tiz olan `re` perdesi

Birleşik Kelimeler: nevabuselik