RANDEVULAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
RANDEVULAŞMA harflerini içeren 5 harfli 73 kelime bulunuyor. 5 harfli RANDEVULAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Randevulaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Randevulaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MEVDU15,
ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)
- Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
- Siyasi çekişmelerin geçtiği yer
ARAMA
-
Aramak işi, taharri
Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu
- Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- arama yapmak
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
ANLAM
- Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör
- Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- anlam çıkarmak
- anlamına gelmek
- anlam vermek
Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda
ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)
- Cermen soyundan olan halk
- Bu halktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)
- Malca
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
ADANA
- Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Birleşik Kelimeler: Adana kebabı
ADALE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḍale)
- Kas
DALAN
- Lobi
- Biçim, şekil
LADEN (Kelime Kökeni: Farsça lāden)
- Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)
- Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)
Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan
Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu
MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)
-
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
Melun şeytan.
-
Lanetlenmiş kimse
Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz
-
Nefretle karşılanan, kötü
Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak
NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)
- Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü