RADYOTELGRAF Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

RADYOTELGRAF harflerini içeren 5 harfli 54 kelime bulunuyor. 5 harfli RADYOTELGRAF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FAGOT16, AGRAF15, FAYDA15, DEFOL14, FODLA14, FODRA14, EFDAL13, ELYAF13, FARAD13, FALYA13, FERDA13, GAYDA13, RAFYA13, TAYFA13, YAFTA13, FLORA12, FORTE12, GRADO12, TRAFO12, TOYGA12, YORGA12, DALGA11, ETFAL11, ETRAF11, EFRAT11, GAYET11, TARAF11, TAFRA11, TAYGA11, AGORA10, DOLAY10, LARGO10, RADYO10, TOLGA10, DALYA9, DERYA9, DETAY9, GALAT9, LAGAR9, YARDA9, DOLAR8, LODER8, ORTAY8, ORAYA8, ORADA8, ADETA7, ADALE7, DELTA7, RADAR7, REAYA7, YARAR7, LORTA6, ARTER5, TARLA5

ARTER (Kelime Kökeni: Fransızca artère)

[isim]

[anatomi]

  • Atardamar
  • Trafiği yoğun olan ana yol

TARLA

[isim]

  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

  • Deniz hayvanlarının çok olduğu yer

    İstiridye tarlası. Midye tarlası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası

LORTA (Kelime Kökeni: İtalyanca lorta)

[isim]

  • Ayakkabı kalıbının çapı

    Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta.

ÂDETA (Kelime Kökeni: Arapça ʿādetā)

[zarf]

  • Hemen hemen, sanki

    Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum. - Ahmet Ümit

ADALE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḍale)

[isim]

[anatomi]

  • Kas

DELTA (Kelime Kökeni: Fransızca delta)

[isim]

  • Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)

[coğrafya]

  • Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ova, çatal ağız

Birleşik Kelimeler: delta kası

RADAR (Kelime Kökeni: İngilizce radar)

[isim]

  • Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
  • Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt

[mecaz]

  • İçgüdü, seziş

    Büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir. - Haldun Taner

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
  • Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları

    Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Hristiyan

YARAR

[isim]

  • Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj

    Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık. - Attila İlhan

  • Çıkar

    Kızılay yararına bir balo.

[sıfat]

  • Yarayan, elverişli, uygun

    Sanat yalnız insanları ıslah etmeye yarar bir vasıtadır. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yararı dokunmak
  • yararı olmak

Birleşik Kelimeler: kamu yararı

DOLAR (Kelime Kökeni: Fransızca dollar)

[isim]

  • Amerika Birleşik Devletleri, Kanada vb. devletlerin para birimi

ORTAY

[sıfat]

[matematik]

  • Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi)
  • Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi)

Birleşik Kelimeler: açıortay, kenarortay

ORAYA

[zarf]

  • O yere, o yöne

    Çarşamba günleri okulla sinemaya gidilirdi. Oraya çocuğu götürürdüm. - Ayla Kutlu

ORADA

[zarf]

  • Sözü edilen yerde

    Her gün birkaç ev kadını orada çalı çırpıyla su ısıtıp çamaşırını yıkıyor. - Azra Erhat

  • İşaret edilen görece olarak uzak yerde

Birleşik Kelimeler: orada burada

DALYA (Kelime Kökeni: İtalyanca taglia)

[ünlem]

  • Bir şey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelindiğinde söylenen uyarma sözü

    Dalya yüz! Dalya iki yüz!

  • Çocuk oyunlarında önceden belirlenen bir aşamaya gelme anında söylenen söz

[isim]

[bitki bilimi]

  • Yıldız çiçeği (Dahlia)

DERYA (Kelime Kökeni: Farsça deryā)

[isim]

[eskimiş]

  • Deniz

[mecaz]

  • Bilgili kimse

[mecaz]

  • Bir şeyin bol olduğu yer

    Kul Mustafa eydür coştum / Aşkın deryasına düştüm - Kul Mustafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derya gibi

Birleşik Kelimeler: deryadil, kaptanıderya, lebiderya, çamur deryası