RADYOELEKTRONİK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

RADYOELEKTRONİK harflerini içeren 8 harfli 32 kelime bulunuyor. 8 harfli RADYOELEKTRONİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKORDEON12, DİYALEKT12, KOORDİNE12, KROKODİL12, KADERİYE12, LAEDRİYE12, TOREADOR12, YEDEKLİK12, DEKATLON11, KANOTİYE11, OTLAKİYE11, ARİYETEN10, ALENİYET10, DENEKLİK10, DERKENAR10, ERDENLİK10, ENDİREKT10, İDARETEN10, KRALİYET10, KARDELEN10, KALENDER10, YETERLİK10, YARENLİK10, ELEKTRON9, NOTERLİK9, NARKOTİK9, NEKROTİK9, ETKENLİK8, ELEKTRİK8, NEKRELİK8, TEKNİKER8, TEKRAREN8

ETKENLİK

[isim]

  • Etken olma durumu

[sinema]

[televizyon]

  • Bir ışığın bir duyar katı etkileme özelliği

ELEKTRİK (Kelime Kökeni: Fransızca électrique)

[isim]

[fizik]

  • Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
  • Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
  • Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
  • Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu

[mecaz]

  • Çarpıcılık, cazibe, canlılık

    Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elektriği kesmek
  • elektriği yakmak
  • elektrik almak
  • elektrik vermek

Birleşik Kelimeler: elektrik anahtarı, elektrik çarpması, elektrik dinamosu, elektrik direği, elektrik düğmesi, elektrik fabrikası, elektrik feneri, elektrik fırını, elektrik fincanı, elektrik kaçağı, elektrik kaynağı, elektrik ocağı, elektrik saati, elektrik santrali, elektrik sayacı, elektrik süpürgesi, elektrik teli, elektrik üreteci, elektrik yayı, elektrik zili, durağan elektrik, pozitif elektrik

NEKRELİK

[isim]

  • Nekre olma durumu

TEKNİKER (Kelime Kökeni: Almanca Techniker)

[isim]

  • Teknikçi

TEKRAREN (Kelime Kökeni: Arapça tekrāren)

[zarf]

[eskimiş]

  • Tekrar tekrar, tekrarlanarak, defalarca

ELEKTRON (Kelime Kökeni: Fransızca électron)

[isim]

[fizik]

  • Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı

Birleşik Kelimeler: elektron akışı, elektron demeti, elektron gazı, elektron lambası, elektron mikroskobu, serbest elektron

NOTERLİK

[isim]

  • Noterin görevi veya makamı
  • Noter

NARKOTİK (Kelime Kökeni: Fransızca narcotique)

[sıfat]

  • Uyuşturucu

NEKROTİK (Kelime Kökeni: Fransızca nécrotique)

[sıfat]

  • Nekroz görünümünde veya durumunda olan

ARİYETEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriyeten)

[zarf]

[eskimiş]

  • Eğreti olarak, ödünç olarak

ALENİYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaleniyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Açıklık

DENEKLİK

[isim]

  • Denek olma durumu

DERKENAR (Kelime Kökeni: Farsça derkenār)

[isim]

[eskimiş]

  • Sayfa kenarına kaydedilen yazı, çıkma

    Bir derkenar yazacak oldu ancak ona da karar veremedi. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derkenar etmek

ERDENLİK

[isim]

  • Kızlık

    Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri

ENDİREKT (Kelime Kökeni: Fransızca indirect)

[sıfat]

  • Dolaylı

Birleşik Kelimeler: endirekt atış