[isim]

• Çabukluk, çeviklik

[isim]

• Renksiz, keskin kokulu asitler

[sıfat]

• Bu asitler kullanılarak yapılan

[isim]

• Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı

  O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez. - Refik Halit Karay

[tarih]

• Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye

Ata Sözleri ve Deyimler

• karakola düşmek
• karakol gezmek
• karakol kurmak

[isim]

[din bilgisi]

• Roma kilisesinin kendine verdiği ad

• Hristiyanlığın mezheplerinden biri

• Katolik mezhebinden olan kimse

[isim]

[eskimiş]

• Akıl yolu ile kazanılan bilgiler

[isim]

• Bir işi yapabilme gücü, erk, kudret

  Bu iş benim iktidarım haricinde, demez mi? - Sait Faik Abasıyanık

• Bir işi başarabilme yetki ve yeteneği

• Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi

  Almanya'daki öğrenciliğim Hitler'in iktidar yıllarına rastlar. - Haldun Taner

• Bu yetkiyi elinde bulunduran kişi ve kuruluşlar

Ata Sözleri ve Deyimler

• iktidardan düşmek

[isim]

• Osmaniye iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim

  Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim. - Mehmet Kaplan

• Kifayet

  Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• liyakat göstermek

[sıfat]

• Kökten

  Radikal hareket.

• Köktenci

  Gelenekçiler için her ev temizliği bir, radikaller içinse biriciktir. - Elif Şafak

[sıfat]

• Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)

  Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu. - Çetin Altan

[mecaz]

• Bir şeye çok alışmış, kendine huy edinmiş

  Belki de ha bire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmışaltı tiryakisi. - Haldun Taner

[isim]

[tiyatro]

• Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

• tiryakisi olmak

[sıfat]

[eskimiş]

• Taklit yoluyla yapılan

[isim]

• Yazı makinesi

  Aynı paragraf başları, aynı satır aralıkları, eminim yazıldıkları daktilo bile aynıdır. - Ahmet Ümit

• Daktilograf

  Bir daktilonun ille hanende olması şart değildir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

• daktilo etmek
• daktiloya çekmek

[isim]

• Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası

  Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]

[argo]

• Ahlaksız kimse, melun

  Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız. - Refik Halit Karay

[isim]

• Ad veya numara çekilerek oynanan şans oyunlarının genel adı