PIŞPIŞLAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

PIŞPIŞLAMAK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli PIŞPIŞLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞIPŞIP22, ŞAPŞAL16, APIŞMA15, APIŞIK15, APIŞAK14, PAŞALI14, ŞAPLAK13, ŞAŞMAK13, ŞAŞLIK13, IŞIMAK12, KAPILI12, AŞILMA11, AŞIKLI11, ALIŞMA11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AKIŞMA11, AKIŞLI11, ALAŞIM11, IŞILAK11, KAPLAM11, KAPALI11, KAŞIMA11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, ILIMAK9, AMALIK8, IKLAMA8, KAMALI8

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

ILIMAK

[nesnesiz]

  • Ilınmak

AŞILMA

[isim]

  • Aşılmak durumu

    Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır. - Mehmet Kaplan

ÂŞIKLI

[sıfat]

  • Âşığı olan
  • Çok seven, düşkün, tutkun

ALIŞMA

[isim]

  • Alışmak işi, istinas, ülfet

    İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur. - Necip Fazıl Kısakürek

ALIŞKI

[isim]

  • Alışkanlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alışkı edinmek

ALIŞIK

[sıfat]

  • Herhangi bir duruma alışmış olan

    Onun böyle durmasına alışık değilim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alışık olmak

AKIŞMA

[isim]

  • Akışmak işi

[dil bilimi]

  • Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması

AKIŞLI

[sıfat]

  • Akışı olan

ALAŞIM

[isim]

[kimya]

  • Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita

Birleşik Kelimeler: alaşım korozyonu, bakır alaşımı

IŞILAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Parıltı

KAPLAM

[isim]

[mantık]

  • Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul

    Bütün insanlar, hayvanlar, bitkiler canlı kavramının kaplamı içine girerler.

KAPALI

[sıfat]

  • Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı

    Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. - Nazım Hikmet

  • Geçilmez durumda olan
  • Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
  • Başı örtülü (kadın)
  • Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
  • Gizli, saklı

    Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

  • Açık olmayan (giyecek)

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı

  • Bulutlu, karanlık (hava)

    Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • İçe dönük yaradılışta olan

    Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan

    Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapalı geçmek
  • kapalı olmak
  • kapalı yetişmek

Birleşik Kelimeler: kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı