PÜSKÜRTÜLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PÜSKÜRTÜLMEK harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli PÜSKÜRTÜLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PÜSÜR14, ÜSKÜP14, KÜPLÜ13, PÜTÜR13, TÜPLÜ13, KÜSPE12, SÜPER12, PELÜR11, SÜMÜK11, SÜRÜM11, SPERM11, ÜTÜLÜ11, KÜSKÜ10, KÜRSÜ10, SÜLÜK10, SÜTLÜ10, TÜMÜR10, TÜRÜM10, ÜRÜME10, ÜSTLÜ10, KÜSME9, KÜTLÜ9, KÜTÜK9, KÜMES9, SÜMER9, SÜMEK9, SÜRME9, TÜRLÜ9, TÜRKÜ9, SÜTRE8, SÜREK8, TÜMEL8, ÜSTEL8, ÜTMEK8, ÜRKME8, ÜLSER8, KÜTLE7, KÜREK7, KÜKRE7, KÜLEK7, KÜLTE7, TÜREL7, ÜLKER7, ÜRKEK7

KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Katı maddelerin büyük parçası
  • Kitle

[fizik]

  • Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği

Birleşik Kelimeler: organik kütle

KÜREK

[isim]

  • Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç

    Ölünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi hatırası üzerine kapanan birkaç satır yazı! - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Kürek cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürek çekmek
  • kürek kadar dili olmak

Birleşik Kelimeler: kürek ayaklılar, kürek cezası, kürek kemiği, kürek kürek, alabanda kürek, çalakürek, macun küreği

KÜKRE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Öfke veya cinsel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan (hayvan)

KÜLEK

[isim]

  • Bal, yağ, yoğurt vb. şeyler koymaya yarar tahta kova

KÜLTE

[isim]

  • Külçe

[jeoloji]

  • Kayaç

[halk ağzında]

  • Demet, bağlam

Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte

TÜREL

[sıfat]

  • Adalet ile ilgili olan

ÜLKER

[isim]

[gök bilimi]

  • Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin

ÜRKEK

[sıfat]

  • Çok ürken, korkuya çabuk kapılan
  • Çekingen

    Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona. - Tarık Buğra

SÜTRE (Kelime Kökeni: Arapça sutre)

[isim]

  • Perde, örtü
  • Evde veya açık alanda namaz kılarken öne konulan nesne

[askerlik]

  • Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper

SÜREK

[isim]

  • Süren, devam eden zaman

[sıfat]

  • Hızlı süren, hızlı giden

[halk ağzında]

  • Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü

Birleşik Kelimeler: sürek avı

TÜMEL

[sıfat]

[felsefe]

[mantık]

  • Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
  • Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tümel kavram, tümel önerme

ÜSTEL

[sıfat]

[matematik]

  • Üstü olan

ÜTMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  • Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

[-i]

[halk ağzında]

  • Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak

ÜRKME

[isim]

  • Ürkmek işi, tevahhuş

ÜLSER (Kelime Kökeni: Fransızca ulcère)

[isim]

  • Yara

[tıp]

  • Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi