PÜSKÜRTÜLME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

PÜSKÜRTÜLME harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli PÜSKÜRTÜLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Püskürtülme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Püskürtülme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÜSTÜPÜ17, PÜSKÜL15, PÜSTÜL15, MÜSPET14, PÜRTÜK14, TÜPLÜK14, KÜSÜLÜ13, PRELÜT12, SÜRÜME12, ÜRKÜLÜ12, KÜRÜME11, SÜTLÜK11, SÜRTÜK11, TÜMLÜK11, ÜSTLÜK11, ÜTÜLME11, ÜSKÜRE11, ÜRÜMEK11, KÜLTÜR10, SÜMTER10, SÜRTME10, SÜRMEK10, TÜMSEK10, TÜMLER9

TÜMLER

[sıfat]

  • Tümleyen, mütemmim

Birleşik Kelimeler: tümler açı

KÜLTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca culture)

[isim]

  • Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin

    Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir. - Etem İzzet Benice

  • Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü

    Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir. - Salâh Birsel

  • Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi

    Bir memlekette kitap kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar zengin olur. - Mehmet Kaplan

  • Bireyin kazandığı bilgi

    Tarih kültürü kuvvetli bir kişi.

  • Tarım

[biyoloji]

  • Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme

    Mikrop cinsinden canlı bir varlığın muayyen bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kültür akımı, kültür balıkçılığı, kültür bitkileri, kültür çevresi, kültürfizik, kültür göçü, kültür mantarı, kültür merkezi, kültür ortamı, kültür sarayı, kültür sitesi, kültür şoku, kültür uçurumu, kültür varlıkları, kültüre alma, popüler kültür, sözlü kültür, örgüt kültürü, yığın kültürü

SÜMTER

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kırmızımtırak, küçük taneli sert buğday

SÜRTME

[isim]

  • Sürtmek işi

Birleşik Kelimeler: sürtme ağı

SÜRMEK

[-e]

[-i]

  • Yönetip yürütmek, sevk etmek
  • Devam etmek

    Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. - Anayasa

  • Önüne katıp götürmek

    Koyunları sürmek.

  • Uzatmak, ileri doğru itmek

    Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor. - Memduh Şevket Esendal

  • Dokundurmak, değdirmek

    Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek

    Mütarekede İngilizler onu Malta'ya sürdüler. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek

    Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor. - Refik Halit Karay

[ticaret]

  • Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak

    Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak

[-i]

  • Herhangi bir durum içinde bulunmak

    Dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

[-i]

  • Pulluk veya sabanla toprağı işlemek

    Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

  • Olmaya devam etmek

    Baygınlığım ne kadar sürdü bilmiyorum. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

  • Zaman geçmek

    Çok sürmez, her şey düzelir.

[nesnesiz]

  • Zaman almak

    Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü. - Ahmet Haşim

[bitki bilimi]

  • Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek

    Bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, rutubetli toprakta bir bir arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüp gelmek
  • sürüp gitmek

Birleşik Kelimeler: süreduran, süredurum, süregelmek, sürer durum, kuyruksüren

TÜMSEK

[isim]

  • Küçük tepe, tüm (II), tümbek

    Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım. - Orhan Veli Kanık

  • Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik

    Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı. - Halide Edip Adıvar

KÜRÜME

[isim]

  • Kürümek işi

SÜTLÜK

[isim]

  • Süt koymaya yarayan kap

SÜRTÜK

[isim]

  • Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın

    Bu sürtüğü oğluma almak da sonunda çıkacağı belli olmayan bir felakettir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın

[kaba konuşmada]

  • Hayat kadını

TÜMLÜK

[isim]

  • Tüm olma durumu

    Çağımızın en belirgin manevi yanının, insan varlığının tümlüğünü araştırmak olduğunu unutmayalım. - Selâhattin Hilav

ÜSTLÜK

[isim]

  • Üst olma durumu
  • En üste giyilen uzunca giysi

Birleşik Kelimeler: üstüne üstlük

ÜTÜLME

[isim]

  • Ütülmek işi

ÜSKÜRE

[isim]

[halk ağzında]

  • Topraktan veya madenden yapılmış çorba tası, çukur çanak

ÜRÜMEK

[nesnesiz]

  • Havlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ürüyen köpek ısırmaz

PRELÜT (Kelime Kökeni: Fransızca prélude)

[isim]

[müzik]

  • Ses ve çalgı ile ilgili bir kompozisyona girişi sağlayan yazılı veya doğaçtan olan müzik parçası