PÜSKÜRTÜLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PÜSKÜRTÜLME harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli PÜSKÜRTÜLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Püskürtülme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Püskürtülme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

PÜSÜR14, ÜSKÜP14, KÜPLÜ13, PÜTÜR13, TÜPLÜ13, KÜSPE12, SÜPER12, PELÜR11, SÜMÜK11, SÜRÜM11, SPERM11, ÜTÜLÜ11, KÜRSÜ10, SÜLÜK10, SÜTLÜ10, TÜMÜR10, TÜRÜM10, ÜRÜME10, ÜSTLÜ10, KÜSME9, KÜTLÜ9, KÜMES9, SÜMER9, SÜMEK9, SÜRME9, TÜRLÜ9, TÜRKÜ9, SÜTRE8, SÜREK8, TÜMEL8, ÜSTEL8, ÜTMEK8, ÜRKME8, ÜLSER8, KÜTLE7, KÜLTE7, TÜREL7, ÜLKER7

KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Katı maddelerin büyük parçası
  • Kitle

[fizik]

  • Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği

Birleşik Kelimeler: organik kütle

KÜLTE

[isim]

  • Külçe

[jeoloji]

  • Kayaç

[halk ağzında]

  • Demet, bağlam

Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte

TÜREL

[sıfat]

  • Adalet ile ilgili olan

ÜLKER

[isim]

[gök bilimi]

  • Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin

SÜTRE (Kelime Kökeni: Arapça sutre)

[isim]

  • Perde, örtü
  • Evde veya açık alanda namaz kılarken öne konulan nesne

[askerlik]

  • Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper

SÜREK

[isim]

  • Süren, devam eden zaman

[sıfat]

  • Hızlı süren, hızlı giden

[halk ağzında]

  • Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü

Birleşik Kelimeler: sürek avı

TÜMEL

[sıfat]

[felsefe]

[mantık]

  • Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
  • Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tümel kavram, tümel önerme

ÜSTEL

[sıfat]

[matematik]

  • Üstü olan

ÜTMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  • Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

[-i]

[halk ağzında]

  • Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak

ÜRKME

[isim]

  • Ürkmek işi, tevahhuş

ÜLSER (Kelime Kökeni: Fransızca ulcère)

[isim]

  • Yara

[tıp]

  • Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi

KÜSME

[isim]

  • Küsmek işi

KÜTLÜ

[isim]

  • Çekirdekli, çiğitli pamuk

    Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı. - Yaşar Kemal

KÜMES (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer

    Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Ufak ev

    Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem? - Ahmet Midhat

Birleşik Kelimeler: kümes hayvanları, tavuk kümesi

SÜMER

[isim]

  • Mezopotamya'da yaşamış bir ulus ve bu ulustan olan kimse