PUSULACIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PUSULACIK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli PUSULACIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PULCU14, PUSLU12, PASLI11, SUCUL11, SUCUK11, SAPLI11, SAPKI11, SAPIK11, KAPLI10, KALIP10, SALCI10, SICAK10, KALCI9, SULUK8, ASLIK7, ASKLI7, ISLAK7, KASLI7, SULAK7, SALIK7, SAKLI7

ASLIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)

ASKLI

[sıfat]

[bitki bilimi]

  • Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)

ISLAK

[sıfat]

  • Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan

    Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış

    Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin

KASLI

[sıfat]

  • Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli

SULAK

[sıfat]

  • Suyu olan, suyu bol (yer)

    Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

  • Kuşlar için su konulan küçük kap

Birleşik Kelimeler: sulak alan

SALIK

[isim]

  • Tavsiye
  • Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salık vermek

Birleşik Kelimeler: alık salık

SAKLI

[sıfat]

  • Saklanmış olan

    En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Elde tutulan, mahfuz

    Her hakkı saklıdır.

  • Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen
  • Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi

    Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: saklı yazı

SULUK

[isim]

  • Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
  • Kuş kafeslerinde su konan kap
  • Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
  • Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz

    Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış. - Tarık Dursun K.

[spor]

  • Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suyu koymalarına yarayan kap

[tıp]

  • Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı

[halk ağzında]

  • Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane

Birleşik Kelimeler: suluk zinciri

KALCI

[isim]

  • Kal işi yapan kimse

KAPLI

[sıfat]

  • Kaplanmış olan

    Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı. - Ömer Seyfettin

  • Kabı olan
  • Ciltli

KALIP (Kelime Kökeni: Arapça ḳālib)

[isim]

  • Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç

    İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir. - Peyami Safa

  • Biçki modeli, patron

[sıfat]

  • Genellikle küp biçiminde yapılan

    Bir kalıp peynir.

    İki kalıp sabun.

[mecaz]

  • Gösterişli görünüş

    Kalıbına bakarsan aslan gibi.

[mecaz]

  • Biçim, durum

    Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Yenilikten uzak, özgün olmayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalıba dökmek
  • kalıba vurmak
  • kalıbı değiştirmek (veya dinlendirmek)
  • kalıbından utanmamak
  • kalıbını basmak
  • kalıbının adamı olmamak
  • kalıp gibi oturmak
  • kalıp gibi serilmek
  • kalıp gibi uyumak
  • kalıp kesilmek
  • kalıptan kalıba girmek

Birleşik Kelimeler: kalıp kıyafet, kalıp sigarası, alçı kalıp, basmakalıp, baskı kalıbı, basma kalıbı, buz kalıbı, pasta kalıbı, silme kalıbı, yüz kalıbı

SALCI

[isim]

  • Sal ile yolcu ve yük taşıyan kimse

SICAK

[sıfat]

  • Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı

    Yorganın altında sıcak gözyaşları dökerek gecelerce beklemişti. - Orhan Kemal

  • Isısı yüksek olan, çok ısınmış

    Kız kardeşim ikindiüzeri bana sıcak, limonlu bir çorba içirdi. - Aka Gündüz

[isim]

  • Havadaki yüksek ısı

    Bu sıcakta arada bir şeyler içip yemeden çalışılmıyor. - Necati Cumalı

[isim]

  • Sıcak yer

    Burası bir makine dairesi kadar sıcaktı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

  • Hamam

[mecaz]

  • Dostça olan, sevgi dolu

    Sıcak bir karşılama. Sıcak bir yuva.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıcak bakmak
  • sıcak basmak (veya bastırmak)
  • sıcak olmak
  • sıcak yüz göstermek

Birleşik Kelimeler: sıcak çekme, sıcak dalgası, sıcak harp, sıcakkanlı, sıcak kuşak, sıcak para, sıcak renkler, sıcak savaş, sıcak sıcak, sıcak yastık, sıcağı sıcağına, ara sıcak, eş sıcak, kanı sıcak, sarı sıcak, cehennem sıcağı

PASLI

[sıfat]

  • Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış

    Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu. - Yahya Kemal Beyatlı

[tıp]

  • Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)

[mecaz]

  • Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız

    Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş. - Halide Edip Adıvar

SUCUL

[sıfat]

  • Suyu seven, suya düşkün
  • Suyu çeken, hidrofil, hidrofilik