PUSULACIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
PUSULACIK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli PUSULACIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
PULCU14,
ASLIK
- Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
ASKLI
- Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)
ISLAK
-
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış
Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin
KASLI
- Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
SULAK
-
Suyu olan, suyu bol (yer)
Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
- Kuşlar için su konulan küçük kap
Birleşik Kelimeler: sulak alan
SALIK
- Tavsiye
- Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber
Ata Sözleri ve Deyimler
- salık vermek
Birleşik Kelimeler: alık salık
SAKLI
-
Saklanmış olan
En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Elde tutulan, mahfuz
Her hakkı saklıdır.
- Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen
-
Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi
Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: saklı yazı
SULUK
- Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
- Kuş kafeslerinde su konan kap
- Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
-
Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz
Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış. - Tarık Dursun K.
- Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suyu koymalarına yarayan kap
- Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
- Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane
Birleşik Kelimeler: suluk zinciri
KALCI
- Kal işi yapan kimse
KAPLI
-
Kaplanmış olan
Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı. - Ömer Seyfettin
- Kabı olan
- Ciltli
KALIP (Kelime Kökeni: Arapça ḳālib)
-
Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir. - Peyami Safa
- Biçki modeli, patron
-
Genellikle küp biçiminde yapılan
Bir kalıp peynir.
İki kalıp sabun.
-
Gösterişli görünüş
Kalıbına bakarsan aslan gibi.
-
Biçim, durum
Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yenilikten uzak, özgün olmayan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalıba dökmek
- kalıba vurmak
- kalıbı değiştirmek (veya dinlendirmek)
- kalıbından utanmamak
- kalıbını basmak
- kalıbının adamı olmamak
- kalıp gibi oturmak
- kalıp gibi serilmek
- kalıp gibi uyumak
- kalıp kesilmek
- kalıptan kalıba girmek
Birleşik Kelimeler: kalıp kıyafet, kalıp sigarası, alçı kalıp, basmakalıp, baskı kalıbı, basma kalıbı, buz kalıbı, pasta kalıbı, silme kalıbı, yüz kalıbı
SALCI
- Sal ile yolcu ve yük taşıyan kimse
SICAK
-
Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı
Yorganın altında sıcak gözyaşları dökerek gecelerce beklemişti. - Orhan Kemal
-
Isısı yüksek olan, çok ısınmış
Kız kardeşim ikindiüzeri bana sıcak, limonlu bir çorba içirdi. - Aka Gündüz
-
Havadaki yüksek ısı
Bu sıcakta arada bir şeyler içip yemeden çalışılmıyor. - Necati Cumalı
-
Sıcak yer
Burası bir makine dairesi kadar sıcaktı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Hamam
-
Dostça olan, sevgi dolu
Sıcak bir karşılama. Sıcak bir yuva.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıcak bakmak
- sıcak basmak (veya bastırmak)
- sıcak olmak
- sıcak yüz göstermek
Birleşik Kelimeler: sıcak çekme, sıcak dalgası, sıcak harp, sıcakkanlı, sıcak kuşak, sıcak para, sıcak renkler, sıcak savaş, sıcak sıcak, sıcak yastık, sıcağı sıcağına, ara sıcak, eş sıcak, kanı sıcak, sarı sıcak, cehennem sıcağı
PASLI
-
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu. - Yahya Kemal Beyatlı
- Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)
-
Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız
Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş. - Halide Edip Adıvar
SUCUL
- Suyu seven, suya düşkün
- Suyu çeken, hidrofil, hidrofilik