PULCULUK ile Oluşan Kelimeler (PULCULUK Kelime Türetme)

PULCULUK harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. PULCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pulculuk kelimesinin anlamı nedir? Pulculuk ile biten kelimeler. İçinde pulculuk olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

PULCULUK18

6 Harfli Kelimeler

KULPLU12, PULLUK12, ULULUK9

5 Harfli Kelimeler

PULCU14, PULLU11

4 Harfli Kelimeler

KULP9, KULU6

3 Harfli Kelimeler

CUP11, KUP8, LUP8, PUL8, CUK7, ULU5, KUL4

KUL

[isim]

  • Tanrı'ya göre insan

    Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez.

[tarih]

  • Köle

    Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı. - Halide Edip Adıvar

[tarih]

  • Karavaş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kula kul olmak
  • kul etmek
  • kul köle olmak
  • kul kusursuz olmaz
  • kul olmak
  • kul sıkışmayınca (veya daralmayınca veya bunalmayınca) Hızır yetişmez
  • kulunuz

Birleşik Kelimeler: kul cinsi, kul hakkı, kul kâhyası, kul kethüdası, kul oğlanı, kuloğlu, kul taksimi, kul yapısı, buyruk kulu, emir kulu, kapı kulu

ULU

[sıfat]

  • Erdemleri bakımından çok büyük, yüce

    Aile uluları arasında buna bir çare bulmak için dertleşmeler olur. - Reşat Nuri Güntekin

  • Çok yüksek, çok büyük olan (şey)

    Dökülen meyvelerinden fazla, açılmış çiçekleri bulunan bir ulu ağaç. - İbrahim Alâeddin Gövsa

KULU

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

CUK

[zarf]

  • "Tam yerine denk gelmek, uygun gelmek, yakışmak" anlamlarındaki cuk oturmak deyiminde geçen bir söz

KUP (Kelime Kökeni: Fransızca coupe)

[isim]

  • Giysi kesimi, kesimle verilen biçim

[isim]

  • Dondurma ve sütlü tatlıların konulduğu kap

LUP (Kelime Kökeni: Fransızca loupe)

[isim]

  • Bir tür büyüteç

    Sol gözüne lupunu iliştirmiş, beyaz taş yüzüğü, bir türlü elinden bırakamıyordu. - Cahit Uçuk

PUL (Kelime Kökeni: Farsça pūl)

[isim]

  • Posta parası karşılığı mektup zarfı, kartpostallara ve damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası

    Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi. - Falih Rıfkı Atay

  • Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık

    Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı. - Halide Edip Adıvar

  • Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık
  • Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık
  • Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt
  • Küçük ve ince tabakacıklar

[bitki bilimi]

  • Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri

[hayvan bilimi]

  • Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık

    Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]

  • Akçeden küçük metal para

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pula dönmek
  • pul tutmak

Birleşik Kelimeler: pul biber, pul kanatlılar, pul koleksiyoncusu, pul koleksiyonculuğu, pul pul, pul şişe, para pul, damga pulu, denetim pulu, evren pulu, posta pulu, taksa pulu

ULULUK

[isim]

  • Büyüklük, büyük olma durumu, yücelik, izzet

KULP (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri

    Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Uydurma sebep, bahane

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulp takmak
  • kulpunu bulmak

Birleşik Kelimeler: sepetkulpu

[isim]

  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

PULLU

[sıfat]

  • Üzerine pul yapıştırılmış

    Pullu dilekçe.

  • Üzerine pul işlenmiş

    Pullu gece elbisesi.

  • Pulu olan

    Pullu cıvata. Pullu balık.

Birleşik Kelimeler: pullu sazan, allı pullu, telli pullu

CUP

[isim]

  • Suya düşen bir şeyin çıkardığı ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cup diye

KULPLU

[sıfat]

  • Kulpu olan, kulpu bulunan

    Kulplu bardak.

    Kulplu altın.

Birleşik Kelimeler: kulplu beygir

PULLUK (Kelime Kökeni: Bulgarca)

[isim]

  • Toprağı sürmek için kullanılan tarım aracı

PULCU

[isim]

  • Pul satan kimse
  • Pul derleyen veya derleyenlere pul satan kimse, pul koleksiyoncusu, filatelist

PULCULUK

[isim]

  • Pul satma işi
  • Pul derleyiciliği veya derleyenlere satma işi, pul koleksiyonculuğu, filateli