PUFLA ile Oluşan Kelimeler (PUFLA Kelime Türetme)
PUFLA harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. PUFLA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Pufla kelimesinin anlamı nedir? Pufla ile başlayan kelimeler. İçinde pufla olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
PUFLA16
4 Harfli Kelimeler
FAUL11, ALPU9, PALU9
3 Harfli Kelimeler
PUF14, FUL10, FLU10, FAL9, LAF9, LUP8, PUL8, ALP7, LAP7, PAL7, ULA4
2 Harfli Kelimeler
UF9, AF8, FA8, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
ULA
- Muğla iline bağlı ilçelerden biri
ALP
- Yiğit, kahraman
Birleşik Kelimeler: alperen, alpyıldızı
LAP
-
Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan ses
Hamur lap diye yere düştü.
Birleşik Kelimeler: lap lap
PAL
- Bir cins güvercin
LUP (Kelime Kökeni: Fransızca loupe)
-
Bir tür büyüteç
Sol gözüne lupunu iliştirmiş, beyaz taş yüzüğü, bir türlü elinden bırakamıyordu. - Cahit Uçuk
PUL (Kelime Kökeni: Farsça pūl)
-
Posta parası karşılığı mektup zarfı, kartpostallara ve damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası
Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık
Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı. - Halide Edip Adıvar
- Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık
- Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık
- Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt
- Küçük ve ince tabakacıklar
- Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri
-
Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık
Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Akçeden küçük metal para
Ata Sözleri ve Deyimler
- pula dönmek
- pul tutmak
Birleşik Kelimeler: pul biber, pul kanatlılar, pul koleksiyoncusu, pul koleksiyonculuğu, pul pul, pul şişe, para pul, damga pulu, denetim pulu, evren pulu, posta pulu, taksa pulu
AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)
- Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
-
Görevden çıkarılma
Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- af buyurun!
- af çıkarmak
- af dilemek
- affa uğramak
- affını dilemek (veya istemek)
- affınıza sığınarak
Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
ALPU
- Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri
PALU
- Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri
FAL (Kelime Kökeni: Arapça fāl)
-
Geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kâğıdı, kahve telvesi, el ayası vb.ne bakarak anlam çıkarma, bakı
Ben bütün fallara, bütün rüyalara, bütün itikatlara inanırım. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- fala bakmak
- fal açmak (veya bakmak)
Birleşik Kelimeler: falname, fal taşı, bakla falı, el falı, kahve falı, papatya falı
LAF (Kelime Kökeni: Farsça lāf)
-
Söz, lakırtı
Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf. - Etem İzzet Benice
-
Sonuçsuz, yararı olmayan söz
Onun söyledikleri laftan ibaret.
- Konuşma
-
Konu, mevzu, bahis
Lafı değiştirdi.
-
`Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok` anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz
Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf!
- Dedikodu
Ata Sözleri ve Deyimler
- lafa başlamak
- lafa boğmak
- laf açmak
- lafa dalmak
- lafa karışmak
- laf altında kalmamak
- laf anlamaz
- laf anlatmak
- laf aramızda
- laf atmak
- lafa tutmak
- laf çakmak (veya çarptırmak veya dokundurmak)
- laf çıkarmak
- laf çıkmak
- laf dinlemek
- laf düşmemek
- laf etmek
- laf geçirmek
- laf gelmek
- laf getirmek
- laf götürmek
- lafı ağzına tıkamak
- lafı ağzında bırakmak
- lafı ağzında gevelemek
- lafı ağzında kalmak
- lafı ağzından almak
- lafı bağlamak
- lafı çevirmek
- lafı dağıtmak
- lafı değiştirmek
- lafı dolandırmak
- lafı döndürüp dolaştırmak
- lafı edilmek
- lafı geçmek
- lafı kesmek
- lafı kıçından anlamak
- lafı kıçından dinlemek
- lafı kısa kesmek
- lafı mı olur?
- lafına gelmek
- lafını (veya lafınızı) balla kestim (veya kesiyorum)
- lafını bilmek
- lafını esirgememek (veya sakınmamak)
- lafını etmek
- lafını geri almak
- lafını kesmek
- lafını yabana atmamak
- lafını yedirmek
- lafını yemek
- lafı sulandırmak
- lafı tartmak
- lafı uzatmak
- laf işitmek
- laf kaynayıp gitmek
- laf lafı açar
- lafla peynir gemisi yürümez
- laf ola beri gele!
- laf olmak
- laf olsun âdet yerini bulsun
- laf oturtmak
- laf söyledi bal kabağı!
- lafta kalmak
- laftan anlamak
- laf taşımak
- laf torbaya girmez
- laf tutmak
- laf yakıştırmak
- laf yapmak
- laf yetiştirmek
- laf yok!
Birleşik Kelimeler: laf cambazı, laf ebesi, laf kalabalığı, laf salatası, lafügüzaf, boş laf, iri laf, kuru laf, çocuk lafı
UF (Kelime Kökeni: ünl.)
-
Acı, sızı duyulduğunda veya sıkıntılı bir durumda söylenen bir söz
Uf, parmağım yandı!
Ata Sözleri ve Deyimler
- uf olmak