PROZODİ ile Oluşan Kelimeler (PROZODİ Kelime Türetme)

PROZODİ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. PROZODİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Prozodi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

PROZODİ18

4 Harfli Kelimeler

PRİZ11

3 Harfli Kelimeler

POZ11, DOZ9, DİP9, DİZ8, ROP8, PİR7, ZOR7, ZİR6

2 Harfli Kelimeler

İP6, DO5, İZ5, OD5

DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)

[isim]

[müzik]

  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

Birleşik Kelimeler: do anahtarı

İZ

[isim]

  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

    Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

    Cinayet izleri.

  • Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

    O çağ uygarlığından iz kalmadı.

[matematik]

  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi

OD

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak

ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)

[isim]

[eskimiş]

  • Alt
  • Aşağı

İP

[isim]

  • İplik

    Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Asarak öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ip atlamak
  • ipe çekmek
  • ipe dizmek
  • ipe gelesice
  • ipe gitmek
  • ipe sapa gelmemek
  • ipe un sermek
  • ipi (birinin) eline geçmek
  • ipi çözmek
  • ipi kırmak
  • ipi koparmak
  • ip inceldiği yerden kopar
  • ipini çekmek
  • ipini kırmak
  • ipini koparmak
  • ipin ucunu kaçırmak
  • ipi sapı yok
  • ipiyle kuyuya inilmez
  • ip koptuğu yerden bağlanır
  • iple çekmek
  • ipleri birinin elinde olmak
  • ip takmak
  • ipten almak
  • ipten kazıktan kurtulmuş
  • ipten kuşak kuşanmak

Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi

PİR (Kelime Kökeni: Farsça pīr)

[isim]

  • Yaşlı, koca, ihtiyar kimse

    Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir tarikat veya sanatın kurucusu

    Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri - Yahya Kemal Beyatlı

[zarf]

  • Adamakıllı, iyice

    Bir söyledi ama pir söyledi.

[mecaz]

  • Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pir aşkına
  • pir ol!

ZOR (Kelime Kökeni: Farsça zūr)

[sıfat]

  • Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı

    Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir. - Burhan Felek

[isim]

  • Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık

    Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım. - Etem İzzet Benice

[isim]

  • Yüküm, mecburiyet

    Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu. - Necati Cumalı

[isim]

  • Baskı

    Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi. - Memduh Şevket Esendal

[zarf]

  • Güçlükle

    El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zapt ediyorlardı. - Haldun Taner

[ünlem]

  • `Yapamazsın` anlamında kullanılan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zora binmek
  • zora gelememek
  • zora koşmak
  • zor gelmek
  • zor kullanmak
  • zor oyunu bozar
  • zoruna gitmek
  • zorunda bırakmak
  • zorunda kalmak (veya olmak)
  • zorun ne?
  • zoru olmak

Birleşik Kelimeler: zor alım, zor bela, zoru zoruna, zar zor, idrar zoru, sidik zoru

DİZ

[isim]

[anatomi]

  • Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer

    Bir iskemlede ellerini dizlerine sermiş, sessizce oturuyordu. - Ayla Kutlu

  • Oturulduğunda uyluğun üst yanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diz çökmek
  • dize gelmek
  • dize getirmek
  • dizi (veya dizinin) dibinden ayrılmamak
  • dizini (veya dizlerini) dövmek
  • dizleri kesilmek (veya tutmamak)
  • dizlerine kapanmak
  • dizlerine kara su inmek
  • dizlerinin bağı çözülmek

Birleşik Kelimeler: diz ağırşağı, diz bağı, diz boyu, diz dize, diz kapağı, dizüstü, diz üstü, diz yastığı, ekmeği dizinde

ROP (Kelime Kökeni: Fransızca robe)

[isim]

  • Çoğu tek parça kadın giysisi

    İlk gözüme çarpan şey pembe renkli, ince yünlü, sade bir roptu. - Peyami Safa

DOZ (Kelime Kökeni: Fransızca dose)

[isim]

  • Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı, dozaj

    Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... - Çetin Altan

[kimya]

  • Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze, dozaj

[mecaz]

  • Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü, dozaj

    Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dozu kaçmak
  • dozunu ayarlamak
  • dozunu kaçırmak

DİP

[isim]

  • Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü

    Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor. - Ahmet Ümit

  • Taban

    Tencerenin dibi.

  • Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı

    Erkeklerin hepsi duvar dibindeydiler şimdi. - Ayşe Kulin

  • Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü

    Karagöz perdesinin karşısına dizilmiş koltuklardan en diptekine oturdu. - Attila İlhan

[halk ağzında]

  • Arka, kıç

    Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir. - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dibe vurmak
  • dibi görünmek
  • dibi görünmeyen sudan geçme
  • dibi kırmızı mumla (veya bal mumuyla) mı çağırdım
  • dibine darı ekmek
  • dibine kadar
  • dibini boylamak
  • dibini bulmak
  • dibini kurcalamak (veya karıştırmak)
  • dibini tutmak

Birleşik Kelimeler: dip ağı, dip balıkçılığı, dip bucak, dipdam, dip dibe, dip doruk, dip koçanı, dipnot, fincandibi, kazandibi

PRİZ (Kelime Kökeni: Fransızca prise)

[isim]

  • Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva

    Hatta bir keresinde prizdeki ütüyü devirip handiyse evi bile yakıyordu. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: duy priz

POZ (Kelime Kökeni: Fransızca pose)

[isim]

  • Resim ve fotoğrafta duruş

    Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim. - Reşat Nuri Güntekin

  • Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre
  • Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare

[mecaz]

  • Kurum, çalım

    Büyük yazar pozlarındalar ama edebiyat dünyası denilen şu dünyanın ne geçmişinden ne şimdisinden haberleri var. - Nezihe Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • poz kesmek (veya yapmak)
  • poz vermek

PROZODİ (Kelime Kökeni: Fransızca prosodie)

[isim]

[müzik]

  • Bir şiir bestesinde, hece vurgularının müzik, vurgu ve yükselişleriyle iyice uyuşmuş olması

[dil bilimi]

  • Vurgu, durak, ezgi gibi ses bilgisi ögelerinin tamamı