PROTAKTİNYUM Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
PROTAKTİNYUM harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli PROTAKTİNYUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KRAMPON13,
ANTİKOR (Kelime Kökeni: Fransızca anticorps)
- Vücuda giren antijenlere karşı oluşan bağışıklık proteini
KONTRAT (Kelime Kökeni: Fransızca contrat)
-
Sözleşme
Onunla, kontratı imzalamaya geldiğim zaman tanıştım. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kontrat yapmak
Birleşik Kelimeler: kira kontratı
OTANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca authentique)
-
Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan, orijinal
Otantik bir kıyafet.
ARMONİK (Kelime Kökeni: Fransızca harmonique)
- Armoni ile ilgili olan
-
Armonika
Her adım atışında koyu lacivert akordiyon eteği hakikaten bir armonik gibi açılıp kapanıyordu. - Mahmut Yesari
AKRONİM (Kelime Kökeni: Fransızca acronyme)
- Kısma ad
KONTUAR (Kelime Kökeni: Fransızca comptoir)
- Kara ve hava yolları ulaşımında bilet ve bagaj işlemlerinin yapıldığı tezgâh veya bölüm
- Bir ülkenin başka bir ülkedeki ticaret acentesi
MİNORKA (Kelime Kökeni: İngilizce minorca)
- Genellikle siyah tüylü, balta veya gül ibikli yumurta tavuğu
MANKURT
- Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan
KOMUTAN
-
Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
1916 sonlarında Mustafa Kemal ikinci ordu komutan vekilliğine atanmıştır. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: başkomutan, ordu komutanı, kuvvet komutanları
KORUNMA
-
Korunmak işi
Ekinlerinizin korunması için de gereken tedbirleri alınız. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- korunma görmek
Birleşik Kelimeler: pasif korunma
OTURMAK
-
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür. Oturursunuz ve başından kalkamazsınız. - Tarık Dursun K.
-
Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti. - Tarık Buğra
-
Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
Aynı semtte oturdukları için komşu da sayılırlar. - Burhan Felek
-
Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak
Böyle oturacağınıza çalışsanız olmaz mı?
-
Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek
Temelin bu tarafı on santim oturmuş.
-
Biriyle beraber yaşamak
O günden beri enişte beyle oturuyorum. - Sermet Muhtar Alus
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
-
Yer almak, geçmek
Valilik makamına oturdu.
-
Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek
Gelenekler gün geçtikçe iyice oturdu.
-
Belli bir yörüngede dönmeye başlamak
Uydu yörüngeye oturdu.
- Sıvı tortuları dibe çökmek, dipte toplanmak
-
Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak
Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- oturup kalkmak
OTURTMA
- Oturtmak işi
- Halka halka kesilmiş patates, patlıcan, kabak vb. sebzelerden yapılan bir tür kıymalı yemek
Birleşik Kelimeler: patlıcan oturtması
OKUTMAN
- Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör
TİYATRO (Kelime Kökeni: İtalyanca teatro)
-
Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer
Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız. - Haldun Taner
-
Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup
O zaman tiyatronun bütün oyuncuları beni lanetleyecekler. - Adalet Ağaoğlu
-
Sahnelenmek için yazılmış oyunların tümü
Bütün bu vasıflarıyla tiyatroyu çocuk oyunlarına kıyas etmek çocukça bir şey görünür. - Ahmet Kutsi Tecer
Birleşik Kelimeler: doğaçlama tiyatro, ödenekli tiyatro, öncü tiyatro, özel tiyatro, tarihî tiyatro, açık hava tiyatrosu, çadır tiyatrosu, gölge tiyatrosu, kabare tiyatrosu, kukla tiyatrosu, tuluat tiyatrosu
TRİTYUM (Kelime Kökeni: Fransızca tritium)
- Atom ağırlığı 3 olan radyoaktif hidrojen izotopu