PROBLEMSİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PROBLEMSİZ harflerini içeren 5 harfli 36 kelime bulunuyor. 5 harfli PROBLEMSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Problemsiz ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Problemsiz olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BEZSİ11, LİPOM11, MEBİZ11, POLİS11, SPERM11, BEZİR10, ESPRİ10, ELİPS10, İMROZ10, PERMİ10, SİROZ10, SİPER10, SEMİZ10, BEMOL9, ERSİZ9, İZLEM9, İZOLE9, LİMBO9, MOBİL9, REMİZ9, BİLME8, REZİL8, SİRMO8, SEBİL8, BERİL7, LİBRE7, LEMİS7, MİSEL7, MERSİ7, RESMİ7, RESİM7, SİLME7, SERİM7, SELİM7, RİMEL6, REMİL6

RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)

[isim]

  • Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara

    Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa

REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)

[isim]

[eskimiş]

  • Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
  • Bu biçimde bakılan fal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • remil atmak (veya dökmek)

BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)

[isim]

[eskimiş]

  • Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

LEMİS (Kelime Kökeni: Arapça lems)

[isim]

[eskimiş]

  • El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma

MİSEL (Kelime Kökeni: Fransızca micelle)

[isim]

[kimya]

  • Koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm

RESMÎ (Kelime Kökeni: Arapça resmī)

[sıfat]

  • Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı

    Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel

    Resmî muamele. Resmî müracaat.

[mecaz]

  • Samimi olmayan, teklifli, ciddi

    Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: resmî bayram, resmî dil, resmî elbise, resmî giysi, resmî nikâh, yarı resmî

RESİM (Kelime Kökeni: Arapça resm)

[isim]

  • Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri

    Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. - Tarık Buğra

  • Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat

    Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. - Orhan Seyfi Orhon

  • Fotoğraf

    Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. - Aka Gündüz

[hukuk]

  • Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç

    Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Tören
  • Açık gösterge, kesin sonuç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • resim almak
  • resim çekmek (veya çıkarmak)
  • resim gibi

Birleşik Kelimeler: resim yazı, resmetmek, resmigeçit, resmikabul, baskı resim, cam resim, canlı resim, çıplak resim, çizgi resim, dağlama resim, gölgeli resim, ıstampa resim, kazıma resim, net resim, nevresim, robot resim, saydam resim, temsilî resim, vesikalık resim, yakma resim, atölye resmi, demir resmi, duvar resmi, geçit resmi, işgaliye resmi, kabul resmi, mağara resmi, palamar resmi, tellaliye resmi

SİLME

[isim]

  • Silmek işi

    Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu. - Ayla Kutlu

[zarf]

  • Ağzına kadar, sıvama, lebalep

[zarf]

  • Baştan aşağı, tam olarak, tamamen

    O çağlarda saraylar, konaklar, yalılar silme cariyedir. - Salâh Birsel

[mimarlık]

  • Duvar, tavan vb. yerlerde yapılan kabartma kenar

Birleşik Kelimeler: silme kalıbı, silme makinesi, silme tahtası, tespihli silme

SERİM

[isim]

  • Serme işi

[edebiyat]

  • Oyun, roman, hikâye, masal vb. anlatı türlerinde kişilerin ve çevrenin tanıtıldığı, konunun, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm

SELİM (Kelime Kökeni: Arapça selīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğru, dürüst, kusursuz
  • Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)

Birleşik Kelimeler: aklıselim, halim selim, hissiselim, kalbiselim, zevkiselim, zevkiselim sahibi

[isim]

  • Kars iline bağlı ilçelerden biri

BİLME

[isim]

  • Bilmek işi

    Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan

[felsefe]

  • Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma

[felsefe]

  • Bilgi edinmenin gaye ve sonucu

REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)

[sıfat]

  • Alçak, aşağılık

    Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rezil etmek
  • rezili çıkmak
  • rezil olmak
  • rezil rüsva olmak

SİRMO (Kelime Kökeni: Farsça sīrmū)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Doğu Anadolu'da yetişen bir tür yabani sarımsak (Allium atrovilaceum, Allium vineale)

SEBİL (Kelime Kökeni: Arapça sebīl)

[isim]

  • Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu
  • Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane

[halk ağzında]

  • Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sebil etmek

Birleşik Kelimeler: sebilhane