PREZERVATİF Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
PREZERVATİF harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli PREZERVATİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FETVA17,
ARTER (Kelime Kökeni: Fransızca artère)
- Atardamar
- Trafiği yoğun olan ana yol
AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)
- Azerbaycan Türkü
TARİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīż)
-
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir. - İbrahim Alâeddin Gövsa
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarizde bulunmak
- tariz etmek
TERZİ (Kelime Kökeni: Farsça derzī)
-
Giysi biçip diken kimse, dikişçi
Bir şehrin yedi mahallesinde herkesin baş eğdiği bir terzi olmalıydım. - Attila İlhan
- Giysi dikilen yer, terzihane
Ata Sözleri ve Deyimler
- terzi kendi söküğünü dikemez
Birleşik Kelimeler: terzihane, kumaşlı terzi, kumaşsız terzi, erkek terzisi, kadın terzisi
ZERRE (Kelime Kökeni: Arapça ẕerre)
-
Çok küçük parçacık
Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti. - Ömer Seyfettin
- 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- zerre kadar
- zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)
PARTİ (Kelime Kökeni: Fransızca parti)
-
Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka
Parti tarafından önerilen genel konular ile ozanın duyduğu şey arasında çelişki olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek
- İnsan topluluğu
Birleşik Kelimeler: parti ocağı, partilerüstü, kardeş parti, merkez parti, siyasal parti, siyasi parti, muhalefet partisi
-
Bir bütünün parçası, kısım
Yedi sekiz balyalık bir partiden bir buçuk iki kilo tütün yürütüyordu. - Necati Cumalı
-
Bazı oyunlarda bir kez
Öğle sonları birkaç parti tavla oynamaktan hiç vazgeçmiyorduk. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir kişi, bir kuruluş veya bir topluluğun, çoğu belli bir şeyi kutlamak amacıyla düzenledikleri eğlence
Gülümhan'ın partisinde tanışır gibi olmuştuk. - Attila İlhan
- Bir araya gelinerek oynanan tavla, konken, okey vb. oyunlardan her biri
- Bir yere bölümler hâlinde gönderilmekte olan bir malın veya bir bütünün parçası
-
Herhangi bir ürünün tek seferde bir yerden başka bir yere gönderilen bölümü
İkinci parti mal bugün geliyor.
- Tutam (II)
- Çok ucuza elde edilen şey
-
Vurgun, kazanç
Kazanmakta olduğu partinin güme gitmesinden korkan terlikçi İhsan... - Haldun Taner
- Armoniyi oluşturan ezgilerden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- parti çevirmek
- parti vermek
- partiyi kaybetmek
- partiyi vurmak
Birleşik Kelimeler: gardenparti
TAPİR (Kelime Kökeni: Fransızca tapir)
- Tapirgillerden, bir çeşidi Asya ve Afrika'nın tropikal bölgelerinde yaşayan, 2 metre uzunluğunda, kısa hortumlu bir tür hayvan (Tapirus)
TEPİR
- Tahılı saman ve kavuzlardan ayırmaya yarayan, kıldan veya kamıştan yapılmış elek
ARİFE (Kelime Kökeni: Arapça ʿarefe)
-
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- arifeyi gösterip bayramı göstermemek
Birleşik Kelimeler: arife günü
AREFE
- 343 arife
AVRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿavret)
- Edep yeri
Birleşik Kelimeler: setriavret
EVRAT (Kelime Kökeni: Arapça evrād)
- Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- evrat çekmek
ETRAF (Kelime Kökeni: Arapça eṭrāf)
-
Yanlar, taraflar
Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler. - Peyami Safa
-
Çevre
Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı. - Aka Gündüz
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte. - Samiha Ayverdi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etrafı boş bulmak
- etrafında dört (veya pervane gibi) dönmek (veya pervane olmak)
- etrafını almak (veya sarmak)
EFRAT (Kelime Kökeni: Arapça efrād)
- Bireyler, fertler
-
Erler, erat
Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- efradını cami, ağyarını mâni
Birleşik Kelimeler: kura efradı
FİRAR (Kelime Kökeni: Arapça firār)
-
Kaçma, kurtulma
Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz. - Aka Gündüz
-
Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması
Bu ikinci firar teşebbüsünden sonra kendim de pişman oldum. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- firar etmek